GEREKLİ VE GEREKSİZ DURUMU

Biz insanları en fazla yanıltan şey algılarımızdır. Cennet aşkıyla yanıp tutuşan insanın bu dünya malında ne kadar gözü olabilir. Bu anlamsızdır. Kendisi medeni ise o halde yanlış işler de yapmaması lazım. En nihayetinde adam ya da kadın her neyse herkes bir şekilde yanılgılarının algılarının esiri, algılarının esiridir. Enlerle ifade edilen insan tipleri bu yanıltma işlevi için kullanılan argümanlardır. Dünya dünden bugüne artık dev bir köye dönüşmüştür.

İnsanları tek merkezden yönetmek, insanlarda aynı algıları oluşturmak bugün tarihte hiçbir zaman olmadığı kadar kolaydır. Değişen ticaret, dağıtılan görseller hemen her şey birbirinin aynısı olma yolunda hızla ilerlerken, bir yandan sadeleşir, basitleşir ve kolaylaşırken burada dikkatlerden kaçan şey, teknolojinin insanı günden güne niteliksizleştiridiği ve zora karşı savunmasız bırakması durumudur. Bir yandan hayat kolaylaşırken diğer yandan insan fiziksel aktivitelerinin sınırlanması ve iş ya da meslek gruplarının değişmesi insanları alanlarında üretim anlamında mekanik olarak makineleşmeyle emeğine gerek kalmayan insanın git gide düşen becerisine rağmen hayat standardının bazı yerlerde yükselirken, bazılarının becerileri düşmüş durumdadır.

Becerileri düşmüş ve gerçek bir becerisi olmayan bir insan, gerçek hiçbir becerisi olmayan insan nasıl hayatta kalacaktır? Hayatta kalmaktan da ötesi lüks bir hayat ideali varsa o zaman ne yapmalıdır? Burada gerçek becerisi olmayan insanlar kimlerdir sorusunu sorduğumuzda kimse bu becerikli, beceriksiz durumu arasında beceriksizliği kimse kabul etmek istemeyecektir. Birinin insafına mahkûm olmadan hayatta kalma becerisi sağlama yeteneği olanlar kimlerdir diye soralım yeniden.

Bir komandoyu düşünün; uzun zaman dağda, sarp arazilerde yiyeceksiz yaşayabilecek şekilde özel olarak yetiştirilmiştir. Özel olarak yetiştirilmiş bu kişiler, avcılık atıcılık, iz sürme becerileri sayesinde hayatta kalabilen bu insanlar bir toplumda kaç tanedir? Kaldı ki dağda işe yarayan işler ormanda hayatta kalmayı kolaylaştırırken şehirde ne işe yarayacaktır? O halde herkes bir şehirde elileştirilmiştir. Modern insan, kendi işini yapamayacak kadar başkalarına bağımlı insan haline dönüşmüştür.

Modern dünya insana birtakım belgeler verirken aslında onu sisteme ve sistemi kontrol edenlerin bağımlısı yapar. Yürüyen makinede bir vida, dişli olmak önemlidir ancak vida olarak bir işe yaradığında bir yükü taşıdığında işe yarar yaramadığında kıyıda kenarda bir vidadır. İnsana insanlık bellgesi hakkıyla nasıl verilir? Bir de onu yapabilse.