Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ocak '08

 
Kategori
Opera / Bale
 

Gezelim Görelim ve opera

Gezelim Görelim ve opera
 

Şu anda bu yazıyı Carmina Burana eşliğinde yazıyorum. TRT 2 nin doyumsuz konserlerinden birinin eşliğinde yani. Ben unutsam bile, babam ne yapar eder, bana hatırlatır. İyi de, Gezelim Görelim'le ne ilgisi var, demeyin.

Nuray Yılmaz'ın Gezelim Görelim programı TRT nin klasikleşmiş, vazgeçemediğim programlarından biridir. Dünkü bölümünün reklamını daha önce görmüş ve izlemek için televizyonun karşısına geçmiştim. Mersin'in Değirmendere köyündeydi bu kez Yılmaz. Ama, diğer programlardan çok farklı, inanılmaz şirin, şaşırtıcı, doyumsuz bir bölümdü dünkü bölüm.

Köy meydanına minik bir piyano getirilmişti. Piyanist 70 li yaşlarda bir beydi. Adını yazamadığım için gerçekten üzgünüm. Hayranlıkla izledim çalışını. Mersin Devlet Opera ve Bale'sinin müdürü Hakan bey müzisyen kimliğiyle de eşlik ediyordu konsere; Çello çalıyordu.

Bariton Kıvanç Uğraşbul, olağanüstü sevimliliği ve sesiyle öyle güzel bir ' Kekliği düz ovada avlarlar ' türküsü söyledi ki Değirmendere köylülerine...Türküsüne genç bir balet ile balerin de danslarıyla katıldılar. Nakarat kısmında herkes coştu. Nuray Yılmaz, girişken bir köylüyle balerini elele tutuşturdu ve balerini döndürmesini sağladı. Sonra da Uğraşbul ile kısacık bir bölüm söyletti türküden. Nasıl duygulandım, anlatamam.

Konserin bitiminde Müdür Hakan bey Köy Muhtarı Gıyasettin Kara'ya, bütün köy halkını Saraydan Kız Kaçırma ve Kuğu Gölü Balesi'ne davet ettiğini söyledi. Özellikle çocukları mutlaka getirmesini, ön sırayı çocuklara ayıracağını, çocukların bu yaşta müzikle tanışmalarının gerekli olduğunu söyledi.

Hem Nural Yılmaz'a, hem de orada en içten tavırlarıyla türkü söyleyen, piyano ve çello çalan, bale yapan sanatçılara hayran oldum. Halktan kopuk bir sanat olabilir mi zaten? Ya da olursa, ne kadar olur?

Kimin yerinde olmak isterdiniz sorusuna, birgün şöyle cevap vermiştim; Nuray Yılmaz'ın. Ne kadar da haklıymışım, bir kez daha anladım. İnsanları incitmeden, onlardan biri gibi davranmak ve gerçekten de öyle hissederek bunu yapabilmek ona ne kadar da yaraşıyor. Ve bizim odalarımıza o sıcaklığı taşıması onu ne kadar da büyütüyor.

 
Toplam blog
: 261
: 2212
Kayıt tarihi
: 23.07.07
 
 

1954 Antalya doğumlu ve Antalyalı'yım. Ülkemin ve özellikle bu şehrin sevdalısıyım. Sanatın pek çok ..