Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '13

 
Kategori
Güncel
 

Gezi direnişinin düşündürdükleri / Artık bitirmenin zamanı gelmedi mi

Gezi direnişinin düşündürdükleri / Artık bitirmenin zamanı gelmedi mi
 

Polislerin direnişçilere çiçek atmalarının (!) resmidir


Bunca biber gazını yutmalar, sayısız cop darbesine maruz kalmalar, kızların saçlarından çekilerek yerlerde hunharca sürüklenmeleri, tazyikli su karşısında gülümseyerek otoriteye meydan okumalar vs. birkaç ağacın sökülmesi, Topçu Kışlasının yanına bir AVM inşasını protesto için miydi?

Değil, kesinlikle değil…

Mevcut muhafazakar iktidarın, uygulayageldiği dayatmalarla insanların özeline girmesi, kendilerine benzeyen bir yaşam biçimine zorlamasıydı. Ulusumuzu çağdaş uygarlık düzeyine yükseltmeye çalışan Atatürk Devrimlerinin ulusumuza kazanımları, yavaş yavaş, alıştıra -alıştıra törpülenerek erozyona uğratılmaktadır.

Ne yazık ki, bir partinin Gençlik Kolları Başkanı: “Biz Anıtkabir’i de yıkacağız (!)” demek  cesaretini göstermiştir.

Bunlar hala, demokrasiyi, sadece Meclisteki parmak sayısı üstünlüğüne dayanan bir yönetim biçimi olarak algılamaktadırlar. Madem ki, mecliste ezici bir çoğunlukla seçmen beni iktidara getirmiştir, ben de istediğimi yaparım anlayışı, ülkede bu kaosun yaratılmasına neden olmuştur.

Uzun süren Başbakanlık görevi, sayın Erdoğan’da siyasal olgunluk yaratacağına, giderek daha agresif, daha hırçın bir kişilik kazandırmıştır. Özellikle söylemlerindeki, aşağılayıcı üslup, yıllar geçtikçe kendisini daha sevimsiz hale getirmektedir. Yakın çevresinin, danışmanlarının siyaset erbabı olmaktan uzak oldukları anlaşılmaktadır. Bütün bu antidemokratik, otoriter,  dikta özentisi olarak algılanan davranışlar, gençleri bu eylemlere itmiştir.

Neden mi?

1.  Cumhuriyetin ulusumuza kazandırdığı, batıya dönük yaşama unsurlarımızı  teker teker, yavaş yavaş ortadan kaldırıyorsunuz.

2.   Bazı kişilerin, kimseye zararı dokunmayan, kurallar ve yasalar çerçevesindeki  alışkanlıklarına olmadık sınırlamalar getiriyorsunuz.

3.  Özellikle klasik müzik, heykel gibi sanat uğraşlarını ucube gibi sıfatlar yükleyerek, sanat düşmanlığı yaratıyorsunuz.

4.  Giyimiyle-kuşamıyla, ibadetiyle, sanat uğraşlarıyla… kendi yaşama biçiminizi, toplumun muhalif-muvafık bütün kesimlerine empoze etmeye çalışıyorsunuz.

Ne yazık ki, bir zamanların sol kimlikli aydın geçinen köşe yazarları, demokratlık kisvesi altında bunların her dediğini, her uygulamasını desteklediler. Bunlara karşı çıkanları da Kemalist, militarist suçlamalarıyla saf dışı etmeye çalıştılar.

Ey Mustafa Kemal’in cumhuriyeti emanet ettiği TÜRK GENÇLİĞİ (!)

Sen Cumhuriyet Tarihimizin baş sayfalarına altın harflerle yazıldın. Gezi Parkında 27 Mayıs 2013 te başlayan bu direnişi, hiçbir güç, tarihin altın sayfalarından silemeyecektir. 68 Kuşağı gibi, 90’lar kuşağı söylemiyle anılmaya başlandınız.

Sevgili gençler!

Bu eylemle bazı kesimler, gerekli mesajları aldıklarını bizzat kendileri ifade ettiler. Bu eylemin sonsuza kadar sürüp gitmesi beklenemez. Artık bu eylemi kendi iradenizle bitirmenin zamanı gelmiştir. Her hangi bir zarara uğramamanız için, bunu bitirin.

Bunlar her ne kadar karışmayacağız, dokunmayacağız diyorlarsa da, bunların sağı solu yoktur.

Sağ gösterip sol vurmanın bütün maharetlerine sahipler.

 
Toplam blog
: 13
: 249
Kayıt tarihi
: 19.04.13
 
 

Şanlıurfa Viranşehir doğumluyum. Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümünü bitirdim. Çeşitli ..