Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '08

 
Kategori
Haber
 

Gün, Kahraman Amerikan Tüketicisine destek olma günüdür

Gün, Kahraman Amerikan Tüketicisine destek olma günüdür
 

Şu an dünyanın ekonomik istikrarının Amerikan vatandaşlarının tüketim becerisine bağlı olduğunu biliyor muydunuz? Yani bir Amerikan vatandaşı, hesapsız kitapsız ve çılgınca alışveriş yaptığı müddetçe Amerikan ekonomisi resesyona yani bir ekonomik durgunluğa girmeyecek, bu durumda ABD borçlarını ödeyebilecek ve son derece hızlı bir üretim hamlesi yapan Çin ve Hindistan ürünlerini ABD’ye satmaya devam edebilecek.

2006 yılında,
Nüfusu 300 milyon olan ABD’de özel tüketimi 9.5 trilyon dolar
Nüfusu 1 milyar 300 milyon olan Çin’de özel tüketim 1 trilyon dolar
Nüfusu 1 milyar 100 milyon olan Hindistan'da ise özel tüketim 650 milyar dolar.

Yani ABD vatandaşları, nüfuslarının toplamı kendisinden 8 kat fazla olan Çin ve Hindistan vatandaşlarının toplamda yaptığı harcamadan yaklaşık 6 kat fazla alışveriş yapmış durumda. Diğer bir açıdan sahip olduğu tüketim kapasitesi bakımından bir Amerikan vatandaşı, 48 Çin ve Hindistan vatandaşına eşit. (Ancak henüz bizdeki gibi bir ABD vatandaşı dünyaya bedel olmayı becerebilmiş değil)

Eğer aksi olursa ne olur? Yani Amerikan vatandaşları bu hızla tüketme yeteneklerini ya da olanaklarını kaybederlerse. Tüketim azalınca Amerikan ekonomisi büyüme trendini kaybeder. Gerek kurumsal gerekse de bireysel anlamda yüksek borç sarmalında yaşayan Amerikan toplumu ile bu borç sistemini dengeleyen Amerikan finans sektörü büyük bir krize girer. Amerikan toplumu borcunu ödeyemeyecek bir duruma gelince, şirketlerin alacakları ile kâğıt üzerinde artı gözüken kar haneleri büyük bir hızla eksiye döner ve iflaslar üst üste gelir.

Büyük olasılıkla yaşanacak bir nakit akışı darlığı ile para kolay bulunur bir ekonomik nesne olmaktan çıkar ve tüm ülkelerin finans sektörleri bir krizin içerisine girerler. Hızlı nakit akışı ile beslenen ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin gelişme dinamiği olan yerel borsalarda çöküşler yaşanmaya başlar.

Para zor bulunur hale gelince, değerli hale geçer ve onu elde etmek için yüksek faizleri göze almak gerekir. Faizlerdeki yükseliş ekonomilere enflasyon artışı olarak yansır. Tüketimin daralması beraberinde üretimde de daralma yaratacağı için bunun ilk yansıması da işgücü üzerinde baskı kurulması olacaktır. İşsizlik artar, ücretler düşer ve bu durum beraberinde piyasanın tüketim dengesini daha da negatif yönde gelişmesini getirir.

Anlayacağınız hepimizin oturup kalkıp Amerikan toplumunun daha fazla tüketmesi için dua etmemiz gerekiyor. Hatta gerekirse daha fazla tüketebilmeleri için onlara borç vermemiz gerekiyor. Şaka gibi geliyor ama değil. Çünkü Doğu Asya ülkeleri uzun bir süredir bunu yapıyor. ABD, dünyanın en büyük cari açık veren ülkesi. (2006 yılı cari açığı 800 milyar dolardı – bu rakam bizim için aynı yıl 33 milyar dolar civarında idi) Gelirleri ile giderleri arasındaki fark çok açık ve bu açık dünyanın geri kalan ekonomilerinden gelen sermaye akışı ile kapanıyor. Özellikle Çin sahip olduğu büyük döviz rezervi ile ABD tahvili, bonosu ve borsasına nakit akışı sağladığı gibi, ABD ekonomisinde zorda olan başta bankalar olmak üzere büyük şirketlerin alımlarını yapıyor. Şu an dünyada Çin'den başka ABD Hazine bonusu alan devlet kalmadı onlarında döviz rezervlerinin 2,5 trilyon dolara erişmesi bekleniyor.

Yani kısaca şu anda ABD ekonomisini ayakta tutan, hala sosyalist bir rejim olduğunu iddia eden Çin Halk Cumhuriyeti’nin kendisi. Elbette bunu sevap kazanmak için yapmıyorlar. Çünkü Çin Halk Cumhuriyetinin son 20 yılda inanılmaz büyüme hızına kavuşmasının ana gerekçesi de, doymak bilmeyen Amerikan toplumu için yaptığı üretim. Ürettiklerini pazarlayacak bir ülke bulamadığı an, Çin’de de büyük bir krizin başladığı an olacaktır.

Anlaşıldığı üzere dünya ekonomik dengesi pamuk ipliğine bağlı ve ipliğin en ince noktasından koptuğu an büyük olasılıkla en büyük acıları bu sistemin içindeki en suçsuz olanlar çekecekler; Yani dünyanın zaten az tüketen, tüketeceği gelir elde edene kadar canı çıkan, ya da canı çıksa da gelir elde edemeyen fanileri.

O zaman yapabilecek tek şey kalıyor geriye. Dünyada gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları bir fon oluşturarak, bu fonla Amerikan vatandaşlarının harcama yapmalarının desteklememiz gerekiyor. Aksi halde Amerikan vatandaşları bizlere küsüp alışveriş yapmaktan vazgeçerlerse başımıza gelecekleri düşünmek bile istemiyorum.

Dünya ne kadar karmaşık ve anlamsız bir düzene sahip değil mi? Konunun ucundan yakaladım bırakmak istemiyorum.

 
Toplam blog
: 453
: 1826
Kayıt tarihi
: 14.11.06
 
 

36 güneş yılı. 27 yıl G.antep, 9 yıl İstanbul. İstanbul, 90’lı yıllarda yaşandı, bitti.  Hep şe..