- Kategori
- Şiir
Hadi hayırlısı...

çırılçıplaktı düşlerim
hayatta tırnaklarını geçirmeseymiş gecelerime
gölgem güneşe yasak olmazmış herhalde
*
neyse
“çocukluğum” diyorum
hani “içimde binlerce renkleri vurulmuş uçurtmam vardı” demiştim ya
yalancıktan gözyaşlarım kadar yalandı
benim haber-magazin sayfalı şeytan uçurtmalarım vardı
bir de maviye çalan umutlarım
*
bakıyorum da
şimdi prangalarım bir nilüfer gibi açıyor bileklerimde
tanıdığım tüm kör cellatlar da Azrail yolu gözlemekte
sağ olsun yokluğunda açık bir büfe nefsimde
bir kuş bir de sütü eksik ruhumun katmerlerinde
*
ne diyelim
hadi hayırlısı
hayırlısı da az daha ölmeyeydim acılarımla iki lafın belini kıracaktık kendimizce
*
hep ebeyim bu aralar
kıyısından köşesinden yakaladıkça kaçan tüm mutluluklara da sobeyim
ağızlar dolusu susum
kimin umurundaysa
*
çözemedim dünya mı yalnız yalnızlık mı ben
oysa izole edilmemiş çokluğum gibiydi pencerem
bozdurduğum tüm düşlerim tedavülden kalkmış
*
ne diyelim
hadi hayırlısı
hayırlısı da az daha ölmeyeydim ağız dolusu küfürler sıkacaktım alnımın ortasına
*
tüm kapı önü beklemelerinin de modası geçmiş diyorlar
hiç bir ıslak bakışta çalmayacakmış artık kapımızı
*
aşk için de ilmeği kaçmış ateşten bir hırka diyorlar
neyse ki biz buz gibi sevdalıyız…
*
ilhanaşıcınisanikibinonaltı