Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '08

 
Kategori
Deneme
 

Hayatı adamakıllı yaşayamıyoruz

Hayatı adamakıllı yaşayamıyoruz
 

Bir defa elimizdekilerin kıymetini bilmiyoruz. Kuşlar gibi uçabiliyoruz, balıklar gibi yüzebiliyoruz. İnsan gibi yaşamayı da, doğru dürüst sevmeyi de bilmiyoruz. Çünkü hayatı bilmiyoruz.

Zaten hayat da çoğu zaman bizi şaşırtıyor. Bazen gülüyor, bazen ağlatıyor, bazen aldatıyor, bazen de kandırıyor. Sahte mutluluklar da yaşatıyor.

İnsan olarak kızarız hayatın bu haline. Zayıf yanımız tutunca, kendimizi alkol ve sigaraya veririz. Sonra sağlığımızı yitiririz. Onca para harcayarak kaybettiğimiz sağlığımız kazanmaya çalışırız.

Gülmeyi de unuturuz. Onun yerine ne yaparız? Daha hızlı araba kullanırız ve çok çabuk kızarız. Sonra da dengemizi bozarız. Sonra da geç saatlere kadar oturur, sabah yorgun kalkarız.

Hayat böyledir. Neden? Nedeni belli. Çünkü çok az okuyor, çok fazla televizyon izliyoruz. Mal varlığımız çoğaldı, zenginliğimiz arttı. Değer verdiğimiz nesneler, sevdiğimiz insanlar azaldı. Para hayatımızda ön plana geçti. Doğru dürüst sevemiyoruz, kızıp, nefret ediyoruz.

Geçimlerimizi sağlıyoruz, çok para kazanıyoruz, ama hayatı yaşayamıyoruz. Hayatlarımıza yıllar katıyoruz, ama yıllara hayat katamıyoruz.

Hayatı anlamak için, mesela şunları bir düşünün. Dün akşam evde birlikte olduğunuz kişilerden birinin yarın ölüm günü olacağını bilsek, dün geceyi aynı şekilde mi geçirirdik? Sabah evden çıkarken evde bıraktıklarınızdan birinin o gün gerçekten öleceğini kabül etsek, onlarla vedalaşmamız aynı mı olurdu? Onunla gerginlik yaşarmıydık? Elbette sabah evden çıkarken, o kişiyi son görüşümüz olduğunu kabül etsek, ona farklı davranırdık. Onun boynuna sarılmakta tereddüt etmezdik. Çok sıkı sarılırdık. Ona, yüreğinizin derininden gelen bir “Seni gerçekten çok seviyorum” demeye ne gerek var?” diye hiç ama hiç düşünmezdik. Onun ölecek olması ona duyduğunuz sevgiyi arttırırdı sanki. O zaman ne bekliyoruz. Bir gün her kes bu dünyadan göçmeyecek mi? Bir gün en sevdiklerimizi kaybetmeyecek miyiz? Onları sevmek, sarılmak için beklemeye gerek var mı?
 
Toplam blog
: 718
: 2690
Kayıt tarihi
: 13.07.06
 
 

Tıp alanında doktor olarak çalışmaktayım, beyin cerrahi uzmanıyım..