Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '14

 
Kategori
Kitap
 

Hayatın bir anlamı yok işte!..

Hayatın bir anlamı yok işte!..
 

Britanya’nın yaşayan en önemli düşünürü Terry Eagleton, “Hayatın Anlamı ismini taşıyan kitabında, hayatın anlamını sorgulamanın çetrefilliğine dikkat çekiyor ve şöyle diyor: “Eğer varoluşun anlamını büyük ölçüde soruşturmak zorundaysanız işlerin sarp


Britanya’nın yaşayan en önemli düşünürü Terry Eagleton, “Hayatın Anlamı ismini taşıyan kitabında, hayatın anlamını sorgulamanın çetrefilliğine dikkat çekiyor ve şöyle diyor: “Eğer varoluşun anlamını büyük ölçüde soruşturmak zorundaysanız işlerin sarpa sarması muhtemeldir. Oysa bireyin kendi varoluşunun anlamını sorgulaması farklı bir konudur. Çünkü denilebilir ki böyle bir özdönüşüm faaliyeti, gerçekleştirilmiş bir hayat yaşama uğraşının ayrılmaz bir parçasıdır.Kendine ‘Hayatın nasıl gidiyor?’ ya da ‘Hayatın daha iyi olabilir mi?’ gibi sorular sormamış bir kişi bilhassa özfarkındalık bakımından eksiktir.” Yirminci yüzyıl, hayatın anlamı üzerine çokça düşünülen bir çağdır. Eagleton, yirminci yüzyılın, hayatın anlamı üzerine pek çok çağdan daha ıstıraplı bir şekilde derin derin düşünmesinin nedenlerinden birinin, insan hayatını korkunç derecede değersizleştiren bir çağ olması olabileceğini belirtiyor. Ve şöyle diyor: “Bu yüzyıl, milyonlarca insanın boş yere ölümüyle tarih tutanaklarına geçen, açık ara en kanlı çağdı. Eğer hayat, pratikte bu kadar şiddetli bir şekilde değersizleştirilirse hayatın anlamının teoride sorgulanması da elbette beklenebilir.”
 
Hayatın anlamı; varsa bu anlamın peşine düşmeye, onu aramak üzere yola koyulmaya ve daima yolda kalmaya mı bağlıdır? Hayatın bir anlamı var mıdır, yoksa ona biz mi anlam kazandırırız? Hayatın anlamının önceden hazır olmadığı, daha ziyade inşa edildiği ve her birimizin bunu farklı yollarla yapabileceği şeklindeki bir anlayışın peşinden giden Eagleton’a kulak verecek olursak: “Bugün Batı’da, en azından şaşılacak derecede mütedeyyin olan ABD dışında, eğitimli pek çok kişi hayatın bir rüzgâr dalgalanması ya da bir bağırsak gurultusundan başka hakiki bir anlam taşımayan tesadüfi bir evrimsel olgu olduğuna inanıyor. Hayatın belirli bir anlamanın olmayışı, her insanın ona anlam kazandırmak için sürdürdüğü çabanın nedenini de açıklığa kavuşturur. Eğer hayatlarımızın bir anlamı varsa bu anlam bizim onlara kazandırdığımız bir şeydir; onların hazırlayıp donattığı bir şey değil.”
 
Toplam blog
: 46
: 284
Kayıt tarihi
: 27.03.12
 
 

Dağcılık sporu ile çocuk yaşlarda tanıştı. 1984 yılında ilk yüksek irtifa tırmanışını gerçekleşti..