- Kategori
- Kitap
Mutlu bir hayat imkansızdır, boşa vakit harcamayın.

“Yaratılış’ın planında ‘insanoğlu mutlu olacaktır’ diye bir kaide yoktur” diyen Freud, mutsuzluğu deneyimlemenin daha kolay olduğuna da vurgu yapıyor: “Mutlu olma ihtimalimiz bünyemiz tarafından zaten sınırlandırılmıştır. Mutsuzluğu tecrübe etmek ise
Psikoanalitik Kuram'ın Kurucu Sigmund Freud'un Dediği Gibi "İnsan mutlu olmak ister; bu yüzden berbat haldedir". Freud'un tüm eserlerinden derlenmiş aforizmalardan oluşan "Mutlu Olma İhtimaliniz" isimli kitaptaki şu sözler, neden berbat halde olduğumuza açıklık getirir sanki: "Haz ilkesinin insana empoze ettiği nihai amaç olan mutluluk, ulaşılabilir bir amaç olmamasına rağmen, bizler gene de bu amacı gerçekleştirmekten vazgeçemez, bu ya da şu şekilde ona ulaşmaya çalışırız".
“Yaratılış’ın planında ‘insanoğlu mutlu olacaktır’ diye bir kaide yoktur” diyen Freud, mutsuzluğu deneyimlemenin daha kolay olduğuna da vurgu yapıyor: “Mutlu olma ihtimalimiz bünyemiz tarafından zaten sınırlandırılmıştır. Mutsuzluğu tecrübe etmek ise, mutluluğa nazaran daha kolaydır. İnsan, üç farklı yönden gelen acı çekme tehditleriyle karşı karşıyadır. Bunlardan biri, bizzat kendi bedenimizden kaynaklanan ve bir süre sonra yok olup gitmeye mahkûm olan ve uyarıcı bir işaret olarak ağrı ve endişe olmadan yapamayan acılar; diğeri dış dünyadan kaynaklanan ve bunaltıcı ve acımasız yıkımlarla daha da hiddetlemem acılar; sonuncusu ise diğer insanlarla aramızdaki ilişkiden kaynaklanan acılardır. İşte bu sonuncusundan kaynaklananlar, diğerlerine nazaran muhtemelen en ıstıraplı acılardır”.
Sophokles, Kral Oidipus adlı tragedyasında “Hiç kimse ölünceye, sonunda acıdan kurutuluncaya kadar mutlu sayılmaz,” der. Dünya ve hayat hakkında karanlık bir tablo çizen, handiyse kötümser bir aydın ve gerçek bir dâhi olan Alman düşünür Arthur Schopenhauer da, mutluluğun erişilemez olduğuna vurgu yapar: “Her şeyden evvel hiçbir insan mutlu değildir; bütün hayatı boyunca hayali bir mutluluk peşinde koşup durur, onu nadiren ele geçirir ve ele geçirse bile, geçirmesiyle birlikte bir yanılsamadan, bir düş kırıklığından başka bir şey kalmayacaktır geride ve kural olarak sonunda bütün umutları suya düşecek ve limana bir enkaz halinde girecektir.”
Schopenhauer’ın “Kim ne derse desin, mutlu insanın en mutlu anı, uykuya daldığı andır ve mutsuz bir insanın en mutsuz anı, uykudan uyandığı andır. İnsan hayatı, bir tür hata olmalı.” şeklindeki sözleri de, mutluluk konusunda ne kadar karamsar olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Schopenhauer, “Hayatın Anlamı” adlı kitabında mutlu bir hayatın imkânsızlığına dikkat çekerken kahramanca bir hayattan dem vurur: “Mutlu bir hayat imkânsızdır; insanın erişebileceği en iyi, en fazla şey bütün insanlığın hayrına olacak bir işte ve bir yolda ezici talihsizliklere, bunaltıcı güçlüklere karşı mücadele eden ve her ne kadar eline sadece önemsiz bir ödül ya da hiç bir şey geçmese de sonunda bundan galip çıkan kimsenin yaşadığı gibi, kahramanca bir hayattır”. Schopenhauer’a göre hayatın anlamını “istenç” ve “can sıkıntısı” belirler;yalnızca insan hayatı değil bütün gerçeklik İstenç’in bir ürünüdür.