- Kategori
- Felsefe
Haydi tüm insanlar elele..

Tamam haklı olarak hepimiz tepki gösteriyoruz Fethullah Gülen'e. Amerika'dan iade edilmesini ve ülkede yargılanıp en yüksek cezaya çarptılılmasını da istiyoruz. Bu konuda zaten resmi girişimler yapıldı ve bir heyet gönderildi Washington'a.
Gelişmeleri bekleyeceğiz.
İkiyüzotuzyedi insanın ölümüne neden olan ve ülkenin kalbine ciğerine bomba yağdıran sorumlu ve sorumluların elbette ki yargıya hesap vermesini istiyoruz toplum olarak ama Gülen ile birlikte 40 yıl boyunca gelmiş geçmiş hükümetler dahil sorgulanmalıdır.
İnandırıcı somut veriler ortaya çıkartılamaz vede süreç içerisinde unutturulup uluslararası meçhuller kategorisi kapsamınına yönlendirilirse ülke kendi içinde hiç bir gelişme sağlayamaz.
Gerçi Gülen yargılansa bile sağlık problemlerinden yırtar gibi geliyor bana. Zira Gülen halisülasyonlar gördüğü iddia edilmektedir.
Tabii ki tüm bunları yazılıp çizilenlerden ve haberlerden öğreniyoruz. Gerçek durumun neler olduğunu CIA'dan başkasının bileceğini sanmam.
Ne diyorduk?
Halisülasyondan bahsediyorduk.
Fethullah Gülen ülkeye getirilip yargılanmış olsa bile halisülasyon hastalığı nedeniyle ceza almakktan kurtulabilir!
*
Bizlerin yapacağı Gülen cemaatine odaklanmak yerine bundan sonra ülkenin geleceği hakkında kafa yormak ve ülkeyi daha fazla üretime dayalı ekonominin içine sokmak ve hedef belirlemek olmalıdır.
1- Sevgiye dayalı siyaset ortamı geliştirmek. (tüm siyasi pertiler)
Sevgiye dayalı siyaset ortamında muhalefet kavramı da değişecektir ülkede. Mademki iktidarı ve muhalefeti ile bu ülke bizimdir o halde ülke için hep birlikte güzel şeyler düşünmek ve üretmek gerekir dye düşünuyorum.
2- Darbe girişimini gerçekleştireni bulmamız gerekiyor.
Madem 15 Temmuz darbe girişimini Amerika-Cemaat işbirliği ile gerçekeştirildiğini biliyoruz, o halde aile içine nifak sokanı da aiile düzenimizi bozmak isteyeni de bulmuş sayılırız.
Aile düzenimizi yani ülkemizi farklı formatların içine sokmaya çalışanın bir numaralı sorumlusunun Amerika olduğuna göre kırkbeş yıl önce düşüncelerinden dolayı idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının "Bağımsız Türkiye" sloganı ile Amerika'ya ve Emperyal Ülkelerine başkaldırılarına saygı duyulmalıdır.
3- Ülke rotasını değiştirmelidir.
Evet, IMF ile borç bağlantılarımız sona erdiğine göre (bu konuda hakkını teslim edelim Erdoğan'ın başarısı büyük) Amerika ile bağımlı olmamızı gerektiren diğer koşullar da sıfırlanabilir.
Kendimiz olmalıyız!
Ülke insanının bu denli kutuplaşmasından tutunuz, bireylerin sosyal yaşam kalitesizliğinden ve bireylerin birbirlerine olan bu denli güvensiz ortamın oluşmasına kadar sorumlusunun bağımlı olduğumuz Amerika'dan kaynaklandığını biliyoruz.
4- Üretime dayalı ülke haline dönüşmeliyiz..
Piyasa Ekonomisinde ülkenin yüzü Amerika'dan çekip kendi komşu ülkelerine çevirmeli ve dünya piyasasında rekabet gücünü geliştirmelidir diye düşünuyorum.
Tekrar Tarım ve Hayvancılığa daha modern donanımlarla dönülmelidir. Kendi domatesimiz kendimiz üretip dış dünyaya bağımsız hareket etmeliyiz.
Mesela pamuğundan dokumasına ve üretimine kadar dünyada söz sahibi olabileceğimiz hazır giyim konusunda hızlanabilir ülke.
Türkiye hazır giyim konusunda dünyada söz sahibi olduğunu düşünürsek, ülkenin itibarı artacağı gibi bağımlı olmaktan da kurtulacaktır.
Haydi bütün insanlar elele..