- Kategori
- Şiir
Hep böyle miydi dünya?

-IRAK’TA SAVAŞANLARA İTHAF OLUNUR-
Bir yanda ölüm kusan silahlar,
Bir yanda sevgilinin hayat dolu gözleri…
Çağlar öncesi gibi yine dünya;
İnanan da var, inanmayan da.
Ama bir şeyler değişiyor;
İnsan mı?
Eşya mı?
Zaman mı?
Yine falcı ellerden okuyor geleceği,
Yine gelecek bilinmezler içinde,
-Ha yazı icad edilmiş, ha edilmemiş
Kitaplar okunmadıktan sonra-
Yine geçmiş karanlıkta bir nokta.
Bir şeyler değişti,
Bir şeyler değişiyor,
Bir şeyler değişecek.
Giyotinler arasinda çağın beyni,
Fikir doğranmakta.
“İki çetin ordu karşı karşıya
Şattül-Arap’ta.”
Değişen bir şey yok,
Belki tarih tekerrür ediyor,
Dekor ayni, belki aktörler değişiyor.
Yokluğun habercisi dün dinazorlardı,
Bugün kelaynak kuşları.
Yarın,
Çekirdek bölünürde; ışık hızıyla uzaklaşırsa
Nötronlardan, protonlardan,
İhtiyar dünya aşamaz yeni yokuşları.
Ezelden beri,
Güller açtı, açıyor, açacak;
Meltemler esti, esiyor, esecek;
Gün doğdu, doğuyor, doğacak.
Ama bir şeyler değişti,
Değişiyor,
Değişecek.
İşimize geldi,
Zamanı katlettik füzelerimizle,
Dünyayı küçülttük telekominikasyonla,
İnsan yolladık aya.
İşimize geldi
Ulaşamadık Afrika’ya.
Sanki; zaman yapay, duygular yapay;
Mekan yapay, eşyalar yapay;
Hayat yapay, insanlar yapay.
Hep böyle miydi dünya?