Her yerdesin öğretmenim

Tarih boyunca insanların amacı hep daha rahat ve mutlu bir yaşam sürmek olmuştur. Günümüzde en rahat ve mutlu yaşayan toplumlar batılı toplumlardır. Batılı toplumlar bu rahat hayata nasıl kavuştu diye düşünecek olursak eminim ki hepimiz eğitim sözcüğü altında birleşeceğiz. Bilime, teknolojiye, sanata, akla, mantığa kısacası insanların insanca yaşamasını gerektirecek her türlü davranışa, düşünceye önem veren ve bunları hayatının parçası sayan toplumların gelişmemesi için hiç bir sebep yoktur. Yeryüzündeki en kutsal varlık insan kabul edilmektedir. O halde insanların bu kutsallığın hakkını verecek şekilde donanması gerekmektedir. İşte dünyadaki milyarlarca insana bu donanımı kazandıran kişilerdir öğretmenler.

Bilgi, görgü, sevgi hep öğretmenler sayesinde ulaşır insanların yüreğine. Aklın ışığı onlarla aydınlatır karanlık beyinleri. Onlarla bulur kör yürekler pırıl pırıl sevgiyi. Toplumların her zerresinde öğretmen vardır. Resimlerde öğretmen. Müziklerde öğretmen. Mimarın kaleminde… Doktorun neşterinde… Hakimin cüppesinde…Bakkalın kefesinde… Pazarcının sesinde… Toplumun her köşesinde hep öğretmenler vardır.

Bir insan yazı yazabiliyorsa, okuyabiliyorsa, her şeyden önemlisi insan olduğunun bilincine varıyorsa bu öğretmen sayesindedir. Sokakta yürürken yolu doğru kullanıyorsa, teşekkür etmeyi, rica etmeyi biliyorsa öğretmen sayesindedir. Sosyal alanlarda yüksek sesle konuşmuyorsa, yere çöp atmıyorsa, çevresini koruyorsa, insanlara değer verip saygı gösteriyorsa yine öğretmen sayesindedir.

Gülümsemeyi öğreten, hoşgörüyü yücelten, dostluğu pekiştiren insandır öğretmenler. Paylaşmayı, sevgi göstermeyi, bir çiçeği sevmeyi, bir kediyi okşamayı öğreten kişilerdir öğretmenler.

Dağları, dereleri, köyleri, şehirleri gösteren, nerede yaşıyorum diye sorduğumuzda cevap veren kişilerdir öğretmenler.

Bıkmadan, usanmadan, durmadan, dinlenmeden, karşılık beklemeden bilgi, sevgi veren kişilerdir öğretmenler.

Cumhuriyetimizin kurucusu Başöğretmen Atatürk: “ulusları kurtaracak olanlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir” diyerek öğretmenleri karanlığın, cehaletin yılmaz savaşçıları olarak ilan etmiştir.

"Öğretmenden ve eğitimciden yoksun bir ulus, ulus olma özelliğini yitirir" diyerek bizleri “insanlığın mimarları, toplumların en özverili ve saygıdeğer öğeleri" saymaktadır. Biz öğretmenler de Ulu Önder’imizin bize verdiği değere layık olmak için elimizden geleni yapmaya çalışmaktayız.

Öğretmen, toplumda örnek alınan, saygı duyulan kişidir. Adına binlerce şiir yazılan, şarkı söylenen başka meslek hatırıma gelmiyor, ki olduğunu düşünmüyorum. Bu da öğretmenin toplumda insanlar üzerinde nasıl bir etkisi olduğunun başka bir göstergesidir.

Memleketin taşında, toprağında, köyünde, çarşısında, her yerdedir öğretmen. Nakış nakış halıda, nağme nağme türküde, bir kuşun kanadında, her yerdedir öğretmen... Özgürlük şarkısında, acıların yasında, ülkemin davulunda, zurnasında, her yerdedir öğretmen. Yağmurun yağışında, güneşin doğuşunda, hayatın akışında, her yerdedir öğretmen. İnsanların mimarı, iklimlerin baharı her yerdedir öğretmen.

Bu kadar saygın, emek, sevgi ve bilginin bir arada olduğu bir mesleğe, öğretmenliğe sahip olmak yeryüzünde bir ayrıcalık olsa gerek. Tamamen manevi duyguların hakim olduğu, sevgilerin, bilgilerin, dostlukların karşılıksız alınıp verildiği bu meslekte çalışıyor olmak biz öğretmenlerin şanslı olduğunun bir göstergesidir. Minicik yüreklere ışık olmak, tomurcuk çiçeklere can verip yeşermelerini sağlamak dünyanın en güzel lutfudur. Bu çiçeklerin yetişip etraflarına mis kokular saçmalarında katkımız oluyorsa ne mutlu biz öğretmenlere.