House olmak ya da olmamak

Konu House; House olabilmek veya hayata onun gibi agresif bakabilmek. Bencil olmadan ben olmanın ve insan olmanın farkında olabilmek. Kalbinin en kırılgan noktalarını insanoğlunun zaafları ile buluşturmamak belki House olmak. Ya bir de zaaf diyince ne geldi aklıma. Hiç seyretmem ve seyretmedim. Belki bütün yayınlandığı yıllar içinde, bir kere olsun ne var bu dizide diye merak etmeyen ben -burada kendime şaşırıyorum- evet sıkı durun hayat, Kurtlar Vadisi ni seyrediyorum son iki bölümdür. Adı Kurtlar Vadisiyken niye bir de pusu konuldu ki? 

Pusu olunca daha mı bir soft oldu ne. Peki balyoz konulsaydı daha mı bir hard olacaktı. Şöyle Kurtlar Vadisi Balyoz. Neyse konumuz bu değil ki. Konumuz zaaftı değil mi. Daha soft ne kadar olur ki -adam oğlunu vurdu.- Bir cinnet müziği, oğlunu sevmesi. Sen benim zaafımızsın deyip öldürmesi. Silah taşıma yaşının daha altlara çekilmesi. Silah almanın daha kolaylaştığı bir Türkiye.Hareketli kamera. Güzel görüntüler. Ben de etkilendim. Bir an kalkıp ben de zaafımdan kurtulayım dedim. Nasıl bir psikoloji bu. Tam kafamı toparladım. Bu sefer de 102. madde ile cezaevinden çıkanlar geldi aklıma. 

Adam mahkemede -bir daha olsa yine aynı şekilde davranırdım- diyor. Bizim kel alaka mahkemeler de adamları bilmem ne yüzünden salıveriyorlar. Ama haksızlık etmeyelim en azından yurt dışına çıkma yasağı koyuyorlar. 

Şimdi bu ülkede House nasıl olunur, ne kadar olunur ki . House Türkiye de yaşayabilir miydi? Ya da Türkiye de de yaşamın dengesini sağlayan House lar var mı? Ya da biz bu dengeyi sağlamak için geç mi kaldık? Gururlu, ne yaptığını bilen. 

Kendisine has hobileri olan. Sanatla uğraşan. Lafı esirgemeyen. Korkmayan. Niçin ve neden inandığını bilen. House olabilmek 

Hiç kimseyi örnek almıyorum. Kimseye de örnek olmayı sevmiyorum. Sadece sevdiğim şeyleri yapıyorum, oğluma da bunu öğretiyorum. Ne kimse ol, ne de kimsenin sen olmasına izin ver. Sen teksin. Sinirli olmasını da seviyorum. Yüzündeki tebessümü de. İleride o House olabilir mi? House kimliğinde temsil olunan şeyler hoşuma gidiyor, bunlar olabilir . 

Peki ben. Ben sanırım zaten sinir bozucu birisiyim. Ve bunu yazmak ve kabul etmek ne yazık ki benim sanırım 40 yılımı aldı. Ama bu benim, ve sanırım bu yanımla biraz ben de House gibiyim. 

Zaaf konusu ise o apayrı. Ben henüz zaafımdan kurtulmadım. Ama bu toplumda zaaflarını sorgulayacak bir sürü insanlar çıkacak. İleriki günlerde göreceğiz. Hapisten çıkanlarda, hapise girmelerine sebeb olanlarda bir şekilde zaafı öğrenecekler. Şimdi aklıma geldi. Bir köyde 44 kişi öldürülmüştü. Katliamı yapan kişi ölü bulunmuş. Katliamı yapan oysa niye hapiste değilde mezarının başındaydı. Ben de bunu soruyorum. Belki de zaaflarından kurtulamamıştı. 

E, önümüzde ki hafta ne mi yapacağım, Kurtlar Vadisi ni bir bölüm daha seyredeceğim. 

Seni seviyorum, House.