Hukukçuyum gururluyum

Uzun süredir hukukçuluğumla gurur duyuyorum diyemiyordum.

Bu gün Silivri'de tarih yazan genç meslekdaşlarımı gördüğümde artık gönül rahatlığıyla gururluyum diyorum.

Bir zamanlar üyesi olduğum, dünyanın sayılı baroları arasında yerini alan İstanbul Barosu ve onun başkanı Doç.Dr.Ümit Kocasakal, Silivri'de hukukun olmadığını korkusuzca haykırdı. Söylediği sözü burada yazmak ve sizlerle bir kez daha paylaşmak istiyorum.

"Kürsü üstünde bir takım cüppeli adamın oturması orayı mahkeme yapmaz."

Değerli meslekdaşlarım hukuk adına ulusu bilgilendirdiler.

Yanlışların ne olduğunu bıkmadan canlı yayınlarda en ateşli konuşmalarla anlattılar. Davalarına inandıkları her hallerinden belli oluyordu. Yanlış, eksik cümle kurmadılar, doğru bilgi verdiler.

Barolar Birliği'nin değerli başkanı Prof.Dr.Metin Feyzioğlu, hukuksuzluğu anlattı ama endişeye gerek olmadığını ilan etti. Baskı rejiminin sonuna gelindiğini söyledi.

Verilen cezalar beklendiği gibi ağır.

Müebbet hapis cezaları, eskinin idam cezasının yerini almış ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları verildi. Kim ne ceza aldı listeleri her yerde var. İnanın listelere bakmadım. Bu yargılamadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası çıkmışsa, örgütün bir numarasının da ortaya çıkmış olması gerekirdi. Bilen var mı? Yok.

Düşürmek istediği hükümet başkanının da imzası ile göreve getirilen ve aynı hükümetle görev yapmış Genel Kurmay Başkanı müebbet hapse mahkum edildi. Ankara 11.Ağır Ceza Mahkemesi'nin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdiği Osman Yıldırım tehliye edildi.

Mahkeme Türk Ulusu adına karar verdi. Adına karar verilen Türk Ulusu ise kararını mahkemenin doğrultusunda vermedi. En azından ulusun büyük çoğunluğu.

Kurulan karar Ulus'un büyük çoğunluğuyla  yok sayılacaktır.

Bu ülkede gerçek hukukçular vardır ve her zaman da olacaktır.

Gün içinde sıkça sözü edilen Nemrut Mustafa Divanı'nın Kaymakam Mehmet Kemal bey hakkındaki idam kararını ve sonucunu anımsatarak yazımı sonlandıracağım.

Vahdettin olay çıkabileceği korkusuyla idam kararını imzalamaz.Seyhülislam'dan fetva ister.Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi istenen fetvayı verir. Hüküm 10.Nisan.1919 tarihinde İstanbul Beyazıt Meydanı'nda infaz edilir.

14.Ekim.1922 tarihinde TBMM Kaymakam Mehmet Kemal beyi "şehid-i milli" ilan eder.

Siyasi davalar işte böyle bir şeydir.