Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

25 Mayıs '07

 
Kategori
Felsefe
 

İbn-i Sina ile İmam-ı Gazali'de ilham ve vahiy anlayışı

İbn-i Sina, meleklerin ölümsüz oluşları, hayat sahibi ve söz söyleme yetenekleri ile feleklerin özelliklerini birbirleriyle kıyasladığında, ikisinin de aynı özelliklere sahip olduğunu görmüş ve buna dayanarak Feleklere de melek ismi verilebileceğini düşünmüştür. ( Nübüvvetleri ispat adlı risalesi)

Melekleri, belli bir mekâna bağlı olmayan, bizlerce görülemeyen semavi nefis ve akıllar olarak tanımlar. İnsan ruhunun ise maddeden mücerret olup onunla iç içe geçmediği (hulul etmediği) ve belki de mekân üstü olup bir şekilde mekânla ilişkili olduğuna inanmıştır. Buradan hareketle vahyin, menşe bakımından maddeden soyut fakat işleme yönünden onunla birlikte hareket eden insan ruhunun Felek aklı ve nefsi ile ilişki kurması anlamına geldiğini düşünmüştür.
İbn-i Sina, mücerret insan aklının (nefsi natıka): felekler, akıl ve nefisleriyle irtibat kurabileceğini şu görüşleriyle açıklamaktadır;

1 – Nefis (insan), akıla ait yetenekleri idare ile meşgul olduğunda şehevi kuvvetlerle uğraşmaz ya da bunun tersi olarak, şehevi heyecanlarıyla uğraş halindeyken akıla ait yeteneklerini kullanamaz. İnsan bir hayal ya da fikirle uğraştığı sırada duyularının sağlıklı işleyişine rağmen başka şeylerin farkına varamaz.

2 – İnsan, duyularıyla bir olguyu algılarken aynı anda bir başka olguyu algılayamaz ya da o olgunun zihnindeki izlenimleriyle uğraşamaz. Eğer akıl bir olguya yönelmiş onun heyecanını yaşarken veya bir olguya ait tanımlamaları yapmakla meşgul iken aynı anda diğer durumlara ait kavrayışların içinde bulunamaz. Kavrayışın önündeki bu iki engelden biri kalktığında kavrayışın gerçekleşmesi mümkündür.

3 – Uyku sırasında iradenin akıl üzerindeki denetimi ortadan kalktığı için bilinçte bulunan izlenimler, kontrolsüzce algılanır. Bunun nedeni duyuların uyku sebebiyle aktif olmamalarıdır. Uyanık iken algılanıp tanımlanan şeyler, uyku sırasında rüyalarda görülenle benzerlik içindedir. Çünkü algılar, kişinin izlenimleridir.
4 – Hastalıklı olan kişi, hastalığın etkisinde olacağı için iradesi, tedavi oluşa odaklanacağından zayıftır. Kişinin muhayyilesi kontrolsüzce istediği şekilde işlemeye başlar.

5- Nefsi kuvvetli olan, ( iradesi, aklı ve vücudu sağlıklı) algıladığı izlenimi aynen muhafaza ederek korur ve gerçekle örtüşmeyen benzer izlenimlere yönelmez. Zayıf olan kişi ise algıladığını idrak etmediği için, başlangıçta algıladığına benzer izlenimler peşinde koşa koşa sonuçta ilk izleniminden çok uzak tamamen farklı izlenimler edinmiş olur. Nefis çok kuvvetlenirse gövdeyi idare ediyor olması akıl âlemiyle irtibat kurmasına engel olmaz ve aynı anda ikisini de kavrayıp idare edebilir.

6 – Nefis, uyku sırasında bütün varlığın izlerini taşıyan akıllarla irtibat kurduğu için o akıllardaki eşya suretleri, kişinin görmek istediği şekiller aynada eşyanın yansıması gibi izler bırakır. Sonra insanın muhayyilesi bunlara uygun biçimler kazandırır. Kişi kuvvetli ise uyanık durumda da bu akıllarla irtibat kurabilir.

Vahiy, muhtevası bakımından maddeden soyut fakat işlemesi bakımından onunla bir olan insan ruhunun feleklerle manevi bir bağ kurarak orada nakşedilmiş olan olguların içeriğine vakıf olması ve buradaki suretlerin aynadaki görüntü gibi algılanması anlamına gelmektedir.

İmamı Gazali ise nübüvveti aklında üstünde bir tavır olarak düşünür. Aklın kavrayamayacağı gayba ve geleceğe ait pek çok şeyi peygamberlerin bileceğini söyler. Beş duyumuzla kavrayamadıklarımızın akıl gücümüzle kavrandığını nasıl biliyorsak aynı şekilde peygamberlik gözüyle akıl tarafından kavranamayacak şeylerin görülerek anlaşılacağını söyler. Her şeyin hakikati Levh -u mahfuz’da bulunan mukarreb meleklerin kalbindedir. Allah(c.c.) varlığa ait bütün hakikatleri buraya yazmış ve bu âlemi bu örneğe göre var etmiştir. Kalp ile Levh-u mahfuz arasındaki perde ne kadar aralanırsa orada her şey o kadar iyi görünür. Buradaki bilgi kalbe nüfuz eder der.
Yaralanılan Kaynak : “İslam, Fıtri, TabiiVe Umumi Bir Dindir”, (Ahmet Hamdi Akseki, Nur Dağıtım, 1981, Ankara)

 
Toplam blog
: 177
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.03.07
 
 

1965 Almanya doğumluyum. Atatürk üniversitesi İlahiyat fakültesi mezunu olup, öğretmen olarak çalışm..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara