Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '07

 
Kategori
Reklam
 

İft(ih)ar çadırı

İft(ih)ar çadırı
 

İNANÇLAR ÜZERİNDEN ŞOV YAPMAYINIZ.


İFT(İ(H)AR ÇADIRLARI!

Son yıllarda 11 ayın sultanı Ramazan ayında şehirlerin en kalabalık, en hareketli alanlarına, caddelerine ift(i)(h)ar çadırlarının sıkça kurulduğuna tanık oluyoruz. Çadırların üzerine ve çevresine büyük harflerle hayırsever şirket, kişi veya kuruluşların isimleri büyük harflerle yazılıdır. İftihar çadırının giriş kapısında ise bir sofrada sen kur davetiyesini görürüz.

İftar vaktine 3-4 saat kala insanlar yavaş yavaş çadırların etrafında toplanmaya başlarlar. Etrafına bakınır, kalabalık artınca sıraya girerler. Kadını- erkeği, yaşlısı –genci, yoksulu- yoksul olmayanı, oruç tutanı- tutmayanı. İftar vakti hep birlikte oruçların açarlar(tabiki oruç olanlar)İft(i)(h)ar çadırına gelenlerin hepsinin de oruç olduğu düşünülemez. Bir tas sıcak çorbayı bulamayanlar da var. İft(i)(h)ar çadırları her akşam dolup taşmaktadır.Bir ay boyunca bir tas sıcak çorbaya hasret olanların midesi bayram eder. Yemekler hem kalite hem de sağlık açısından oldukça iyidir. Her şey çok güzel elbette.

Eeeeeeee, Ramazan bitiyor.Yarından sonra bayram .Çadırlar sökülecek.Ta ki bir sonraki Ramazan ayına dek. Biliyor musunuz? Bir ay boyunca sıcacık çorbalarını içen yoksul insanlar, uzun bir süre sökülen İft(i)(h)ar çadırlarının bulunduğu alanları ziyaret edecekler. Her akşam yediği yemekleri gözünün önünden birer birer geçerken ; yutkunarak özlem duyacaktır.Bir sonraki Ramazan ayının bir an önce gelmesini umarak. Ne kadar trajikomik değil mi? Bu insan manzaraları.

Diğer yanda tanınmış san“atçılar” birbirlerine lüks lokantalarda ift(i)(h)ar yemeği verme yarışındalar. Televizyonlarda her akşam kare kare onları izlemekteyiz. Şıklıkları, yedikleri yemek çeşitleri ballandıra ballandıra anlatılıyor. Çoğumuz yedikleri yemeklerin ismini bile ilk kez duymaktayız. Yine Devlet büyüklerimiz de ift(i)(h)ar yemekleri vermekte adeta yarışır haldeler.

Ünümüz yurtdışına bile taşmıştır. Amerikalılara ift(i)(h)ar yemekleri verilmekte, yabancı elçilere, konsoloslara, devlet adamlarına, hatta başka dinlere mensup görevlilere bile iftihar yemekleri verilmektedir. Yani oruç tutmayanlara da ift(i)(h)ar yemeği verilmektedir. Devletin olanakları heba edilmekte, üstelik müsrifliğin yasaklandığı İslam dini adına. İnananların duygularının istismar edildiği kanısındayım.

Dinin küreselleşmesi bu olsa gerek. Yakında bizim din adamlarımız da kiliselerde ayinlere katılabilirler. Amaç şov yapmaksa. Olasıdır. İşadamları, sanayiciler. Devlet Büyükleri yılda bir ay İft(i)(h)ar yemeği verme yarışına gireceklerine, herkes bir kişiye iş versin. Daha iyi olmaz mı? Tuttuğumuz balığı vereceğimize balık tutmasını öğretsen insanlara. Hiç olmazsa yılın 12 ayı sıcak çorba içmelerine olanak tanınmış olur. En büyük sevap işte o zaman kazanılır. Üstelik insanların onurları da zedelenmemiş olur. Çocuklarına onurlu bir gelecek hazırlamalarına olanak tanınır.

Lütfen ift(i)(h)ar yemekleri yerine İFTAR yemekleri yiyelim dostlarımızla birlikte evlerimizde.

Şov yerine yatırım yapılsın , işsizlik sorunu çözümlensin. Lütfen ift(i)(h)ar yemeklerini bütün insanlarımız evinde yesinler. Bunun yerine her yıl bir kişiyi işe alamazlar mı?

Yaşamınız; şen şakrak, kötülüklerden ve hastalıklardan uzak olsun. Bayramınız kutlu olsun.

 
Toplam blog
: 221
: 1905
Kayıt tarihi
: 27.09.06
 
 

Evli bir kız çocuğu babasıyım. Yüksekokul mezunuyum. Bir kamu kurumunda çalışıyorum.16.03.2017 ta..