- Kategori
- İlişkiler
İhanetin dayanılmaz tadı

Eşinizi ya da sevgilinizi bir başkasıyla yakalayarak ihanete uğramaktan daha da acı olanı bir dostunuz tarafından aldatılmaktır.
Dost dostta canını verebilmeli ama dost dosttan canını istememelidir. İncedir dostluğun eleği, dostların arasından su bile sızmaz.
Dostlar para ile alınmaz, satılmaz, kiralanmaz.
Dost canınızı, malınızı, paranızı, kariyerinizi ve sırlarınızı hiç düşünmeden emanet ettiğiniz kişidir.
Yakınınızda olmasa bile yanınızdadır. En çok bir telefon kadar uzaktadır. Bazen alo demeniz bile gerekmez, hisseder ona ihtiyaç duyduğunuzu ve orada olur.
Teklifsizce evine girebillir, anahtarınızı ona verebilirsiniz. Konuşmadan anlaşırsınız, bir bakış bir işaret yeter. İki dakikada organize olur, bir dünya işin altından elbirliği ile kalkarsınız.
Dostunuz sizin dayanağınızdır, cancağızınızdır, karınızdan, kocanızdan, ana babanızdan, evlatlarınızdan bile daha yakındır. Sizi hepsinden iyi tanır, onu hepsinden iyi tanırsınız. Dostunuz varken yıkılmazsınız.
Bazen dost sizi kandırır, aldatır ve yüzüstü bırakır. Nice zorlu sınavdan, nice beladan, nice mutluluktan, acıdan, sevdadan, el ele, yürek yüreğe, can cana çıktığınız dostunuz sizi aldatmıştır. En zayıf noktanızı yakalamış ve oraya acımasızca saldırmıştır. Sebep ne başka bir kadın, ne başka bir adam, ne başka bir dost, ne başka bir sevda ne de paradır.
Kolay lokma olmuşsunuzdur onun için. İki dakikada harcanırsınız. Tüm kariyeriniz ve uğrunda savaş verdiğiniz her şey bir anda gider. Öyle bir yıkılırsınız ki.
Dostluğunuzun hatırına susmanızı ister. Sanki size zarar veren bir başkasıdır.
İhanetin tadı o an zehir gibi işler içinize, nefes almaya çalışırken boğulursunuz. Dostunuzun eli boğazınızı sıkmakta ve parmaklarını bir an bile bırakmamaktadır.
Güveninizin esiri bir kolay lokma olursunuz, baldan tatlı. Ilık, şehvetli bir tad kalır ihanet edenin damağında.