Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

14 Nisan '09

 
Kategori
Futbol
 

İmam ve cemaat

İmam ve cemaat
 

Yerli 'Dövüş Kulübü' sahnede!


2 gündür ağzım açık bir şekilde olanlari izliyorum. Havada uçuşan yumruklar, futbolun çok ötesine geçmiş ‘çıkışa gel’ demeçleri, kafa atanlar, karın ısıranlar, ‘erkeklik’ ispatlayanlar, ‘bizi şampiyon yapmazlar’ naraları, ‘tezgah’ paranoyaları, çökmeye ramak kalmış platformda ucundan dönülen facialar.. O platform çökseydi, buna sebep olan insanlar bu vahim olayın vebalini alıp nasıl rahat uyuyacaklardı, düşündükçe hayretler içinde kalıyorum. Herşeye rağmen, bu utanç derbisinin kayıpsız atlatılmasına şükrediyorum. Çok mutluyum ki, bu sefer yalnız değilim, medyanın hatrını saydığım birçok üyesi de benimle ayni fikirde.

Hadi futbolcular cahil, delifişek, kanları hızlı akıyor. Takım elbiseli, kravatlı, kelli felli adamlar bu olaylara nasıl seyirci kalıyor? Seyirci kalmayı bırakın, nasıl olup da yangına körükle gidip olayları at gözlüğüyle ve tek taraflı görüyor? Bu ülkede olan her olayın arkasında nasıl galeyana getirilmiş bir halk varsa, bu olayda da galeyana getirilmiş futbolcular var. Zaten şampiyonluk iddiasından kopmuş iki büyük takımın futbolla değil de, mağdur edebiyatı ile bir yerlere gelme arzusu var. Pazar günü izlediğimiz maçta futbola dair yazılabilecek kaç şey var? Neredeyse hiçe yakın. Yani biz başka bir maç mı izledik , yoksa Adnan Polat at gözlüklerini takıp mı maçı izledi, anlamadık. Onlar gol atıyordu da, maçın hakemi kaleye geçip topu mu çıkardı? Penaltılarını mı vermedi? Gollerini mi iptal etti? Hakem eğer maçın başında Sabri ve Emre’yi atsaydı, bu sefer de hakeme Cüneyt Çakır muamelesi yapmayacak mıydık, gösterdiği kartlarla futbolcuları gerdi demeyecek miydik? Varsa yoksa, vurun abalıya. Hakem bana gore, kendince bir yol izledi, maçı germeyeyim dedi, gerginliğin önüne gecmek için direndi, kart göstermemek için çok uğraştı. Ancak her seferinde aranan ve kolayca bulunan suçlu hakemdir, bu sefer de doğru kişileri tespit etmesine rağmen, hatta eksik bile tespit etti denilebilir, yine suçlu bulundu. Nasrettin Hoca fıkrasında denildiği gibi, hırsızın hiç mi suçu yok?

Kendi evinde oynadığı şu maçtan sonra, olan olaylar hiç mi üzmez çok büyük bir kulübün güzide başkanını? Varsa yoksa federasyon, hakemler , gece yattığında sürekli federasyonla/MHK ile ilgili kabuslar görüyor herhalde. Yoksa bir kulüp başkanını bu kadar paranoyaklaşmaya, bu kadar ustan uzaklaşmaya başka bir şey götüremez. Ya da kendi hatalarını örtme yöntemi de olabilir. Skibbe, Kalli ve Lincoln olayında sınıfta kaldı, bu kadar iyi bir ekip kurup başarısızlığın çözümünü bulamadı, 1 senedir sakat/hasta olan futbolcuların neden hala iyileşemediğinin hesabını soramadı. Hatayı kabul etmek de bir erdemdir. Bu ülkede sadece Galatasaray’ın şampiyonlukları mı meşrudur? Nefreti körükleyeceğine, bir camianın başı olarak nefretin önüne geçmeli, gerekirse taraftarını karşısına almayı göze alıp, (bir zamanlar Serdar Bilgili’nin Beşiktaş-Galatasaray maçından sonra yaptığı gibi, ya da Aziz Yıldırım’ın Genç FB’lilere karşı küfür için mücadele etmesi gibi) hatanın kendine düşen kısmını sahiplenmeli. Doğru yolu görüp, futbolcularına da göstermeli. Ali Sami Yen’deki her Fenerbahçe maçında olay çıkmasının bir tesadüfün ötesine geçtiğini artık görmeli ve nedenleri araştırmalı.

Herhalde bu maçtaki birçok kavga fotoğrafının haricinde öne çıkan iki fotoğraf var, biri Arda, Sabri, Emre, Burak, Semih’in kolkola çekilmiş fotoğrafı, biri de Lincoln ile Roberto Carlos’un kavga sırasındaki kolkola fotoğrafı. Bir tarafta 2-3 gün önce ‘centilmence bir maç olsun’ temennisinde bulunup maçta birbirine yumruk atan ‘amansız’ milli futbolcular, bir tarafta olanların içine ayırmak için bile girmeyen, ‘bunlar ne yapıyorlar’ edasıyla kavgayı izleyen ve gülerek sohbet eden ibretlik bir fotoğraf. Olaylı İsviçre maçından ders almayıp, hatayı tahrik eden İsviçreliler’de gören, ‘amansız ol’ diyerek futbolcuları vahşi hayvanlarla özdeşleştiren, ‘bir Türk dünyaya bedel’ yanılgısının tam ortasına düşüp futbolcularına gereksiz gaz veren zihniyetin de bu ibretlik fotoğraflarda payı var.

Futbol olarak konuşulacak bir şey yokken, futbolsuzluk üzerine konuşacak çok şey var. Bu bir ‘imam-cemaat’ olayı. O yüzden başlardaki imamlardan , yaptıklarının cemaatlerde nasıl etkiler yarattığını görmelerini umut ediyoruz. Bir aklı selimin çıkıp Semih’in yürekliliğini göstermesini bekliyoruz. Futbolu konuşabileceğimiz günleri özlüyoruz..

 
Toplam blog
: 55
: 969
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

29 yaşındayım. İTÜ Tekstil Mühendisliği mezunuyum. Evliyim. Çocukluğumdan beri futbol gönüllüsüyüm. ..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara