Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

09 Nisan '09

 
Kategori
Futbol
 

Musalla taşı

Musalla taşı
 

Korkutmaz bizleri musalla taşı, ölene dek seviyoruz biz Beşiktaş'ı!


Son yıllarda her sene bu zamanlarda Beşiktaş taraftarı bir celallenir, havaya girer, ‘şampiyonluk şarkıları’ söylemeye başlar. Ya liderdir, ya ikincisidir, şampiyonluğa yaklaşmıştır, Galatasaray ve Fenerbahçe’yi İnönü’de ağırlayacaktır, şampiyonluğun 1 numaralı adayıdır. Ancak sonrasi hep kötü biter, derbi maçları kaybedilir, Şampiyonlar Ligi’ne ya zor bela kalınır, ya da onu bile bulamaz sonunda, sonuç hep hayal kırıklığıdır. Bu sene de diğer senelerle aynı şeyler oldu şu ana kadar. Ancak bu seneyi diğer senelerden farklı kılan önemli faktörler var:

- Mustafa Denizli faktörü : Mustafa Denizli tecrübesine çok inanılan ve güvenilen, istediği zaman otorite kurup takım içinde disiplin sağlarken, istediği zaman en olmadık zamanda takıma izin verebilen, takım içi iletişimi güçlü tutan, her zaman kayıtsız şartsız olumlu konuşan, inançlı, özgüvenli bir teknik direktör, en önemlisi, tarihte gördüğümüz üzere çok ciddi bir futbol şansı var. Eğer futbolu yöneten melekler varsa, bu melekler ne yapıp edip Mustafa Denizli’nin takımının şampiyon olacağı koşullar hazırlıyor. Yıldırım Demirören döneminde, Beşiktaş’ta hep bir ‘başkan’ gerçeği vardı, teknik direktörün işine karışılır, Ümraniye’ye gidilir, antrenman izlenir, soyunma odasına inilirdi. Mustafa Denizli tüm bunları elimine edecek bir ortam hazırladı, artık Beşiktaş’ta bir ‘başkan’ gerçeği değil, bir ‘teknik direktör’ gerçeği var ve Beşiktaş’ın en ön sırasında Denizli oturuyor artık.

- Diğer 2 büyüğün son yılların en kötü sezonunu geçiriyor olması: Beşiktaş’ın şampiyon olmadığı 6 senede, ya Fenerbahçe ön plana çıktı, ya Galatasaray. Ancak bu sene yanlış teknik direktör tercihleri, sakatlıklar ve yanlış transferler, bu iki büyük takımın bu sene için daha geri plana itti, sorunlarla boğuşmaktan şampiyonluk hedefine kilitlenme fırsatı bulamadılar. Şu anda durum Galatasaray ve Fenerbahçe için o kadar vahim ki, değil Şampiyonlar Ligi, bir tanesi kendini UEFA dışında bile bulabilir. Trabzonspor da iyi başladığı senenin devamını getiremeyecek görünüyor. Şu an Beşiktaş’ın en ciddi rakibi Sivasspor ve Beşiktaş bu takımı yenemeyerek çok büyük bir avantajı dezavantaja dönüştürdü, artık Sivasspor’un eline bakmak durumunda. Ancak burada Beşiktaş’ın en büyük şansı, son hafta Trabzonspor-Fenerbahçe ve Galatasaray-Sivasspor maçlarının oynanacak olması. Bu 4 takımın 4ü de son haftaya kadar çeşitli şansları (Şampiyonluk, Şampiyonlar Ligi, UEFA Kupası) barındıracak ve hepsi maça asılacaklar. Son haftaya lider girmesi, Beşiktaş’ın ekmeğine yağ sürecektir.

- Fabian Ernst : Bir futbolcunun takımın çehresini çok da değiştiremeyeceğine inanan beni bile şaşırtan bir performans ortaya koydu Beşiktaş’ın yeni Alman’ı. Orta sahaya dinamizm ve disiplin getirdi, Beşiktaş orta sahasının en önemli problemi olan top kaybı ve bunun sonucunda topu geri kazanmak için mücadele etmeme kangreninden kurtardı takımı, orta sahanın verdiği açıkların tamamına yakınını kapattı. Takımın gizli silahı oldu. Beşiktaş onunla farklı bir takım çehresine büründü, daha kazanır bir hava oluşturdu, 2003’te kazanılan son şampiyonlukta çok önemli payı olan Guinti’nin yerini Ernst aldı, Beşiktaş’ın ‘kronik başarısızlık’ hastalığının ilacı oldu.

Beşiktaş’ın bu koşullarda şampiyon olması kaçınılmaz gibi görünse de, 5 deplasman maçı yapacak olması, içerideki 3 maçının da Fenerbahçe-Galatasaray-Bursa ile olması elini zorlaştırıyor. Beşiktaş zamanında öyle gereksiz puanlar kaybetti ki, şimdi bu zor maçlarda yaşayabileceği olası puan kaybı, hem de bu kadar yaklaşmışken şampiyonluğu kaybetmesine sebep olabilir. Ancak şu bir gerçek ki Beşiktaş son kazandığı şampiyonluktaki gibi maçlara 1-0 önde başlıyor, takımdaki kazanma azmi, taraftarda da ‘nasıl olsa kazanırız’ hissini kuvvetlendiriyor. Bu kadar zor maça rağmen, meşalelerle inancın körüklenmesinin en temel sebebi bu. Bu kadar olumlu faktöre rağmen, Beşiktaş şampiyonluğu bu sene de kaybederse, ümitle bekleyen taraftara çok yazık olacak. ‘Musalla taşı’ tezahüratının artık bir sonu gelmeli. Özlenen şampiyonluk, kenetlenme, başarı ortamı artık çok yakın..

 
Toplam blog
: 55
: 969
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

29 yaşındayım. İTÜ Tekstil Mühendisliği mezunuyum. Evliyim. Çocukluğumdan beri futbol gönüllüsüyüm. ..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara