- Kategori
- Aşk - Evlilik
İnciyi görebilmek!

Avucunda sımsıkı tutuyordu. Çok değişik bulmuştu onu. Her defasında çok farklı olduğunu ve onu tanrının kendisine gönderdiğini söylüyordu. Baş döndürücü bir dansın, gözleri kamaştıran ışığında kaybolmuşlardı. Bütün renklerin toz pembede buluştuğu bir rüyaydı sanki yaşadıkları. Çözümsüzlüklerin dudakların sıcak ateşinde çözüldüğü, çaresizliklerin mehtabın altında çareye dönüştüğü ortamların büyüsünde, bir midye kabuğunun içindeki inciyi keşfedebilmek galiba aşk. Yaşanan onca romantik saatlerin ve çılgınca geçirilen dakikaların sonunda inciye ulaşamamanın çaresizliği. Seni çok seviyorum ve sana tapıyorum nidalarının hayal kırıklığı.
İnsanı tanımak ve onun içindeki inciyi keşfedebilmek. Bir midye kabuğunun içini görebilmek. Aşk diye içindeki inciyi farkedemeden bir midye kabuğu ile dans etmek. Görünen güzelliklerin, aldatıcı cazibesinde kaybolarak, gerçek değerleri bir midye kabuğu gibi fırlatmak uzaklara. Hiç bitmeyecek sanılan aşkların, hayal kırıklığı lokantasında aç kalmak. Bıkmadan usanmadan sabırla kabuğunun kaldırılmasını beklemek sevdiğince.
Bir midye kabuğunun gözyaşlarındaki hayal kırıklığı ve yanılmışlığın orta yerindeki yalnızlık. Dalgaların yaşama sürüklediği ve Tanrının sağlam ve dayanıklı olması için özen gösterdiği bir midye kabuğunun içinde sakladığı inciyi yaşama sunamamasının tuhaf burukluğu. Beklentilerin ve umutların üzerine yağan bembeyaz kar. Aldanan bahar çiçeklerinin donması yüreğinde buz gibi. Mutluluk rüzgarlarının kışa döndüğü, hayal edilen insanın, güneşin sıcaklığında kar gibi eridiği çelişkilerdeki anlamsızlık. İnsana değer verdiğini sanan, fakat yıllarca sadece bir midye kabuğuyla dans eden zavallı aşıklar. Konu ister aşk olsun, ister dostluk, ruhlarımızın içindeki inciyi bulabilmek galiba yaşamın gizemi. Dış kabuklarımıza bakarak karar vermeden önce.
HÜLYA KANATLI / HÜLYALAR