- Kategori
- Psikoloji
İnsan hataları ve paradigması
Hatalarımız günlük hayatımızda çok sık başvurulan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Hata olarak görünen olgular daha çok inkâr paradigması ile rededilmektedirler. Oysa hatalarımızı düşünceden uzak bir görüş ile yaklaşırsak fark etmeden doğru yolu bulmamız imkânsızlaşır. Hatalarımıza düşüncenin özünü oluşturan bir paradigma ile yaklaşırsak hatalarımızı fark ederek değiştirme veya rasyonel bir mantık ile yaklaşarak hayata bakış paradigmamız mümkün olacaktır. Bugün içinde bulunan toplum yeterince nasibini almamış gibi görünmektedir.
Yıllardan beridir içinde bulunduğumuz toplum, öyle bir çıkmaza sürüklenmiş ki artık her nedense hatalar görünmemektedir. Görülüyor ki toplumu yönlendiren unsurlar, ne bireye bir şeyler katmış, nede bireyler bu süreçten nasibini almış değiller. Hayatın içindeki hatalar daha çok gerginliğe, sıkıntıya, strese ve düşünmeyen bir insan unsuru oluşturmaktadır. Oysa insan paradigması çok farklı bir olguya sahiptir. İnsan düşünebilen, hayal edebilen, üretebilen, duyguları olan donanımlı bir yapıya sahiptir. Paradigmalarımıza bakış açımızdan tutunuz ve giderek sonradan ortaya çıkan belli başlı davranışlar biçimine bürünerek etki altına bırakmaktadırlar. Bireyler hayat hataları karşısındaki durumu yaşadığı toplumun eğitimi, kültürü, yaşam tarzı da algısal düzeyde etkilenmektedirler. Hatalarımızı bir süreç ile bilimsel gelişmenin doğrultusunda kişisel, sosyal, psikolojik, mantıksal bilincini kavrayarak, toplumu ve kendimizi oluşturmak istediğimiz gibi kavrayarak yaşam öğretilmemi doğrultusunda şekillendirerek hem kendimize, hem de içinde bulunduğumuz topluma empoze edilmemiz gerekir. Aksine bir durum ortaya çıkarsa paradigmalarımız doğrusal olmayan bir zemine doğru kayarak giderek içinde bulunduğumuz ortamdan elimizden olmadan sürüklenecektir. Hatalarımızdan arındırarak içinde bulunduğumuz durumdan tutunuzda daha iyi bir yaşam kalitesini yukarıya doğru çekerek, yaşamı algılaş biçimi ve yorumlayış bicimizde kendi tarzımızı yanı paradigmamızı geliştirerek hayat yolunda onunla şekillendirdiğimiz bir yaşam felsefesi, oluşturmak istediğimiz bir dünya görüşümüzü oluşturarak daha rasyonel bir düşünce ile ifade biliriz kendimizi. Yaşam üzerinde çoğu zamanlarda yanlış, önyargılı veya içinde bulunan sosyal bir sürecin mantıklı olmayan dünya görüşleri, göze hoş gelmeyen felsefi bir yaşam sürecini oluşturan toplumlarda yaşam kalitesi çok düşük seviyelerde izlenmektedir. Günümüzde içinde bulunan toplumlarda sosyal, psikolojik, felsefi yapısında bireysel olgularla beraber, kişiye özgü paradigmalar ortaya çıkmaktadır.