İş hayatında üç yalan...

Üzülerek söylüyorum, iş hayatında bir çok yalan var ama bunlardan üç tanesi var ki yalan olduğu hiç gündeme gelmez. Amacım yalanlar listesini şişirmek değil elbette ama bu yalanları da haykırmak zamanı geldiğine inanıyorum.Sizi bu yalanlarla tanıştırayım, eğitim, danışmanlık ve İK yani insan kaynakları yönetimi.

Birinci yalan "kurumsal eğitim" olarak da bilinmektedir. Şirketlerin gider kalemleri abdest şadırvanının musluklarına benzer, döne döne onlarca musluk misali muhasebe ilkelerinin elverdiği ölçüde isimlendirilen giderler aslında başka şirketlerin de gelirini oluşturur. Yanılıp yasılıp bütçe giderlerinde "eğitim" kalemine yer vermişseniz yandınız demektir. Ayırdığınız eğitim bütçesini tırtıklamaya çalışan nice sözüm ona eğitim şirketi musallat olur size. Teşvik eğitimi alırsınız genelgesi yayınlanmadan size tonla asılsız bilgi verirler, eğitimci diye takdim ettikleri kişi aslında konuyu sizden öğrenmeye oraya gelmiştir. Namlı namlı isimler altında faaliyet süren plaza katlarından taviz vermeyen nice eğitim şirketleri gördüm ki eğitimci diye çıkan kimseye katılımcıların yönelttiği soruya, "ya aslında bu kanunu ben daha inceleyemedim" cevabını veriyor. Henüz genelgesi çıkmamış bir konuda aylar öncesinden ne ahkamlar kesildi otellerin zemin katlarının güneşsiz suni florasanlı havasız eğitim salonlarında. Öyle de bir görüş var, şu hocanın görüşü böyle, bu hoca şöyle diyor, şöyle de bir görüş var, sonra bu görüş bir noktada birleşir babından eğitim sunumları. Ey şirketler, eğitim bütçenizi çalışanlarınıza koklatın, ki onlar arama motorunda arasa o bilgileri bulur, forumlara yazsa cevap alır. Zaten merak etmeyin gerçekten bilen bilgisini her yerde sunar ve sunuyor. Bedavadan ulaşılacak bilgilere para ödemeyin. Personeliniz eğer işe mola verecekse onların masrafını çekin, tatile yollayın. Eğitim adı altında sandalye başında işkence çektirmeyin. Kendisi ayda tek kişilik seminer ücretine çalışan! kimseler size ne verebilir? Diğer yalanlar gelecek yazıda.