İşçilerin onur mücadelesi...

04.08.2009

İŞÇİLERİN ONUR MÜCADELESİ

Disk’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası işçilerinin bu sabahki duruşmalarında onlara destek için yine yanlarındaydık.

Sabah saat 8.30 da buluştuk ve doğruca Üsküdar Çiçekçi’de ki Üsküdar 3.İş mahkemesi önüne gittik. Artık bu sokak ve işçi kardeşlerimizle ayağı aşina olduk sayılır. Mahkemenin olduğu sokak bizi tanıyor işçi kardeşlerimiz bizi tanıyorlar.

Bugünün ayrı bir özelliği vardı. Dünya çapında örgütlü ve 25 milyon metal işçisinin üst örgütü olan Uluslararası Metal İşçileri Federasyonu (IMF) ve Avrupa çapında örgütlü; 72 sendikanın üye olduğu 5, 5 milyon üyesi bulunan Avrupa Metal İşçileri Federasyonu (EMF)’yi temsilen TONY MURPHY (EMF Politika Danışmanı) ve DİSK Genel Başkanı Sn. Süleyman Çelebi de oradaydılar.

Mahkeme salonu çok küçük olduğundan içeride değil mahkeme karşısındaki çay ocağının önünde toplandık yine. Bugün Şube Başkanı Kemal Bey gelmemişti onun yerine Genel Örgütlenme Sekreteri Özkan Atar Bey vardı. İşçi kardeşlerimiz etrafımıza toplandılar. Başladık konuşmaya.

Özkan Bey ile konuşmalarımız arasında bana,

“Bu dava inanın bizim onur davamız oldu artık. Mücadelemiz iş, ekmek ve sendikal haklarımız için inanın. Çok zor durumda olanlarımız var aramızda evine icra gelenler, eşyalarını satanlar ve bildiğiniz gibi evlerine ekmek götürebilmek için ameleliğe soyunan arkadaşlarımız var. Biz sendika olarak yardımcı olmaya çalışıyoruz ama bu asla yeterli değil.. Onlar (işveren patronlar) bizim diz çökmemizi istiyorlar ama asla biz boyun eğmeyeceğiz ve diz çökmeyeceğiz. Bakın şimdi A.B de bu davayı mercek altına aldı. Türkiye’nin sırf bundan ötürü AB ye girmesi çok zordur.” dedi.

Bizim CHP olarak sonuna kadar yanlarında olduğumuzu söylememe gerek yoktu artık biliyorlardı.

Şu çivisi çıkmış dünyanın adaletsizliğine bakın ya!

AKP Türkiye’yi ne hale getirdi. Kendilerinin yarattıkları krizi işçiye ve emekliye yüklüyorlar. Bu adalet mi?

Milyonlarca işsiz gençlerimiz iş bulma savaşında kapı kapı geziyorlar, çalışan işçilerimiz var olan işlerinden atılıyorlar.

Bazıları da at sefası yapıyorlar, ötekileri ise saray yavrusu villalarında oturuyorlar. Dünyada ayak basmadık yer bırakmıyorlar sanki. Gel keyfim gellll!

Tok açın halinden ne anlar?

6 aydır süregelen bir dava ve çeşitli entrikalarla mahkemeyi oyalamaya çalışan yüreksizlerin, işçileri niçin işten çıkarttıklarını biliyoruz artık. Emekleri ve haklarını korumak için sendikalı olunca, uyanık işveren kapının önüne koyuveriyor.

Oysaki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 51. maddesi’nde sendikalı olmak her çalışanın hakkıdır ve hiç kimse sendikaya üye olması nedeniyle baskı göremez yazıyor. Böyle olmasına rağmen göz göre göre bu yasada diğerleri gibi çiğneniyor.

Özkan Bey bana sizinle davanın yapıldığı salona gidelim isterseniz dediği anda bir hareketlenme oldu ve adliye kapısında DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Nakiyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası ve BMİS yöneticileri göründüler. Şaşırdık. Diğer duruşmalara göre çok kısa sürmüştü bu. Ne yazık ki bir sonraki duruşmanın 13 Kasım 2009 tarihine ertelendiğini öğrendik.

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Nakiyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası ve BMİS yöneticilerinin de yer aldığı basın açıklaması yapıldı.

Çelebi kısa konuşmasında 12 Kasım 2008 tarihinde başlayan örgütlenme mücadelesi sonucunda işçilerin işten atıldığını ardından da o tarihte bu güne hukuk mücadelesi başlattıklarını söyledi. Türkiye’de hukukun çok geç tecelli ettiğini, 4 ay içerisinde karar vermesi gereken mahkemenin işçileri hala mağdur ettiğini anlattı. 5 Ağustos günü Taksimde yapılacak eyleme çağrı yaptı.

Daha sonra Ardından BMİS Genel Sekreteri Selçuk Göktaş söz aldı.

EMF Politika Danışmanı Tony Murphy “Bu mahkeme bir kez daha göstermiştir ki, dünyada işçiler hakları için mücadele etmek zorundalar. Hukuk işçi sınıfı için çalışmıyor. Yasalar herkes için vardır ama uygulanmıyor.”dedi.

Son olarak Özkar Atar duygusal ve oldukça sert bir konuşma yaptı. Asla diz çökmeyeceklerini yineledi sözleri arasında.

Eylemde, “Açlıktan ölmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz!”, “Geç kalmış adalet adalet değildir!” sloganlarına eşlik ettik var gücümüzle.

Bizler geç kalmış adaletin işçiden yana bir an önce neticelenmesi dileklerimizle oradan ayrılırken 7.5 aydır fabrika kapısında soğuk hava, bunaltıcı sıcaklar demeden haklarını arayan işçi kardeşlerimize Allah sabır ve dayanma gücü versin diye dualar ediyorduk.

Sevgilerimle…