Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

24 Aralık '15

 
Kategori
Sinema
 

JEDİ felsefesi ve AİKİDO

JEDİ felsefesi ve AİKİDO
 

Yoda, bir Jedi şövalyesi


Geçen hafta Star Wars’ın 7nci bölümü ile Jedi efsanesi beyaz perdeye geri döndü. 1976 yılında vizyona giren serinin ilk filminden itibaren bir kült haline gelen filmde Jedi’lar, onları felsefesi, evrendeki güç ve güç dengesi ve bu gücü kötüye kullanan karanlık güçlerle olan galaktik mücadele filmi vazgeçilmez kılıyor.

Gelin isterseniz bugün Jedi’ların felsefesi üstüne konuşalım...

Jedi’lar tüm evreni kapsayan ve içeren bir GÜÇE inanırlar. Bu GÜÇ (FORCE) kendini evrende anod-katod, eril-dişil veya iyi-kötü olarak tezahür ettirmektedir...

Evrende var olan her türlü varlık ve cisim bu varlıkla irtibat içindedir, hepsi bu GÜCÜN parçalarıdır...

GÜÇ evrendeki tüm varlıkların ortak enerji alanıdır. GÜÇ her yerdedir ve yaşam enerjisidir.

Jedi’lar aldıkları zor ve uzun eğitimler ile tüm evrende var olan bu büyük GÜCÜ iyilik için kullanmayı öğrenirler. Bu enerjiyi hisseder ve onunla BİR olurlar.

Jedi’ların GÜCÜ kullanmaları telekinezi, telepati vs gibi para-psikolojik yetenekleri de kapsar.

GÜÇ evrendeki iyi-kötü dengesidir aslında. Ve Jedi’lar evrende GÜÇ’ün pozitif tarafında evrene hizmet ederek, karanlık tarafın GÜCÜ kötülüğün faydasına bozma çabalarına karşı mücadele eder...

Bir Jedi yaşamın her türüne saygı ve şefkat duyar. Bunun tersi olan öfke ve nefret hisleri Jedi’ları karanlık tarafa yöneltir...

İç barış, duyguların yıkıcı gücünden uzaklaşarak sağlanır...

Bilginin olduğu yerde cehalet olamaz...

Tutkuların bittiği yerde huzur vardır...

Kaosun sona ermesi ahenktir...

Her şey ölür, ama GÜÇ yaşar...

 

Özellikle doğu felsefesi, ezoterik felsefe, mistisizm ve New Age akımlarıyla ilgilenenler göreceklerdir ki, Jedi felsefesi içinde “varlık birliği”ni barındırır. Zira, Jedi’lara göre tüm yaşam formları ve varlıklar evrendeki aynı ve tek gücün farklı tezahürleridir. Bu güç tüm evrende her daim, her varlığın içinden akar ve sonsuza dek yaşar.

Ancak bu felsefe, GÜCÜ panteizm veya pandeizm tanımı ile bir Yüce Yaradan ile ilişkilendirmez. Veyahut Pan-enteizm gibi Yüce Yaradan’ı evreni ve içindeki tüm yaradılmışı da yaratmış onlardan öte bir şey olarak görmez. Bu felsefeye göre sadece bir güç vardır ve her şeyi içine alır. Tanrı kavramından veya bununla bir ilişkiden bahsedilmemektedir.

 

George Lucas, filmi kült haline getiren Jedi’lar ve GÜÇ fikrini bir Japon dövüş sanatı olan Aikido’dan almış. Aikido, kısaca tüm evreni oluşturan “Ki ile uyum yolu” anlamına geliyor ki bu. Evren ile uyum yolu olarak da yorumlanabilir. “Ai” uyum, “Ki“ evrensel güç” ve “do” ise yol demek.

Ki sadece Japonlara özgü bir tanımlama değil. Çin’de Tao, Hindistan’da Prana, Sufizm’de nefes, Kabala’da nefesh olarak da geçiyor ve içinde yaşadığımız tüm evreni ve evreni oluşturan varlıkları oluşturan enerji olarak basitçe tanımlanabilir. Sanırım bu tanım Jedi’ların Güç ile anlattıkları ile aynı. Yani GÜÇ ile Kİ aynı.

Aikido diğer uzak doğu dövüş sanatları içinde savunmaya yönelik olan tek sanat. Sert bir dövüş sanatı olan Jui-juitsu’dan ortaya çıkan ve bu sanatın sadeleştirilip, yumuşatılarak savunma sanatına uyarlanması sonucu Mohirei Ueashiba tarafından geliştirilmiş.

Aikido’nun amacı aslında savunma yapmak bile değil. Saldırı ise hiç değil. Amaç evrendeki güç olan Ki ile uyum ve denge içinde yaşamak. Bu yüzden aslında bir hasım ile savunma için bile mücadele ettiği an, savaşçı kaybetmektedir. Çünkü, Japonya’nın inanç sistemi Şintoizm’in ana kaynağı olan kadim Çin Taoizm’de de bahsedildiği gibi ”yumuşak olan serti yener”.

Bu yüzden Aikido’ya göre yüzden en iyi samuray kaçan samuraydır. Bunu lütfen bir an için düşünün. Bir Aikido ustası olarak hasımlarınızı alt etme gücüne sahipsiniz ancak savaşmıyor ve kaçıyorsunuz. Bu inanılmaz bir oto kontrol, duygusal metanet, özgüven, sükunet ve beceri gerektirir. Tutkularının esiri olan, kendisi ve hayata dair cahil bir savaşçının yapabileceği iş değildir. Güce sahip olup da gücü kullanmamak cennetteki tuğba ağacı gibi tevazuyla her Yaradılmışın önünde eğilmek demektir.

Jedi’lar da filmde mümkün olduğunda savaşmamak için ellerinden eleni yapmıyorlar mı?

Aikido’ya geri dönersek, ille de size bulaşmak isteyen var ise o zaman durur mücadele edersiniz ve bunu yaparken saldırmaz ve sadece hasmınızın gücünü kullanarak, onun dengesini bozarak saldırısını savuşturur ve etkisiz hale getirirsiniz. Bunu yaparken de kesinlikle hasımınıza zarar vermezsiniz, çünkü aslında siz de, hasmınız da aynı Ki’den gelmektesinizdir. Her ikiniz de aslında Ki’sinizdir. Tasavvuf’ta söylendiği gibi “sen ben isen, ben sen isem; bu savaş niye?”dir mesele.

Aikido’cular önce “bokken” denilen tahta sopalarla başlar ve sonra Katana denilen kılıca geçer. Kara kuşak olanlara 1nci DAN mertebesi verilir ve bu 10ncu Dan’a dek ilerler. 1nci Dan’dan sonra ilerledikçe kılıç kullanma sanatı öne çıkar. Kılıç, Jedi’ların ışın kılıcı ile aynıdır.

Kılıç tüm tarih boyunca “tüfeng gelip mertliği bozana dek” en asil silah olmuş. Zira, göğüs göğse, akıl, kuvvet, kudret ve stratejinin ve hatta bilgeliği içinde barındıran kılıç mücadelesi gerçek anlamda ruhsal bir mücadeledir de aslında. Katana Samuray’ın kolu gibidir. Aynı Jedi’larda olduğu gibi. Zira, tüm metafizik çabalar ve para-psikolojik yeteneklerin kullanımından sonra Jedi’lar ışın kılıcı ile savaşı sonlandırır.

Evet dostlar. Bu sohbet daha uzun sürer. Ancak, umarım az da olsa Jedi felsefesi ve Aikido arasındaki bağlantılara dair fikir uyandırmak adına nacizane katkıda bulunabilmişimdir. Zira, amacım fikir uyandırmaktan öte değil...

Önemli olan fiziksel güce sahip olmak değil, güce sahip olsan da HİÇ olup, Yüce Yaradan’nın mutlak varlığında erimektir. Aşk varsa mücadele yoktur. Sadece vuslat vardır. Dilerim, Allah hepimize nasip eder inşallah.

Sevgiler,

Kenan

 

https://twitter.com/Naacel

https://www.facebook.com/public/Kenan-Kolday

https://instagram.com/naacel/

http://www.felsefetasi.org/author/kenan-kolday

 

Konuyla ilgili diğer yazılarım

Star Wars’taki Karanlık Taraf gerçekten var mı? http://blog.milliyet.com.tr/star-wars-taki-karanlik-taraf-gercekten-var-mi-/Blog/?BlogNo=517321

Bu blog Sinema sitesinde de yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 245
: 1347
Kayıt tarihi
: 29.10.12
 
 

Çocukluğumdan beri kendimden büyük bir şeyleri arayıp durdum. Ve 1999 yılında yaşadığım şoklar il..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara