Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '07

 
Kategori
Haber
 

Kadın üzerinden siyaset yapmak...

Kadın üzerinden siyaset yapmak...
 

Kadın üzerinden siyaset yapmak...

Türbanı kadına dayatmak…

Mahalle baskısı…

Bunlar ataerkil siyasetin kadını baskı altında tutma araçlarıdır.

Din alimleri, kur’an da örtünmenin başını kapatma biçiminde değil, sadece göğsü ve ziynetleri örtme biçiminde yer aldığını söylemekteler.

Oysa, türbanın Mezopotamya’da ve Bizansta’ da var olduğunu görmekteyiz.

Bazı yazarlar, seriatın Osmanlıda da var olduğunu ve bizdeki gülen hatta yaramaz yüzünü öve öve bitiremiyorlar. Öne sürdükleri yaramaz yüz, Osmanlı haremindeki cariyeler, ramazan öncesi ve sonrası varolan meyhaneler…Kısaca dayandıkları erkek toplumunun zevk araçları ! Kafesler ardında gizlenen, eve kapatılan , eğitimi engellenen, boşolla boşanan, babasının miras hakkından mahrum olan, tanıklığı sayılmayan, ancak babasının icazeti ile evlenebilen kadından, şeriat kalktıktan sonraki kanlı olaylardan, Kubilay olayı, Şeyh Said isyanlarından haberleri yok. Ya da bilmezlikten geliyorlar…( Kendisini kadın yandaşı bildiğimiz, kadın ayrımcı yazıları ile tanıdığımız Ahmet Altan da bunu yaparsa...)

Osmanlı döneminde , ABD nin 80 li yıllarda, SSCB kominist rejimine karşı üçüncü dünya ülkelerine dayatmış olduğu “YEŞİL KUŞAK PROJE”sinin var olmadığını da tabii ki biliyorlar. Bu projenin dayatıldığı Afganistan, İran, Malezya örneklerini de çok iyi biliyorlar. Ama " tenekeci basın" olmak, prim yapıyor şu anda..

“Ilımlı İslam” ın sonu şeriattır !

İran ve Malezya örneklerine baktığımızda her şeyin , “ILIMLI İSLAM “ sözcüğü ile başladığını görüyoruz.

Ama şimdi Malezya’da KADIN AVUKATLAR yürüyor. Müslüman kadın hak arayıcıları, kendi medeni haklarını, şeriat mahkemelerinde değil, sivil mahkemelerde arayabilmek için yürüyorlar…Erkeklerle aynı seviyede eşit tanık olabilmek için yürüyor, kadın hak arayıcıları…

7 yaşlarında başları türbanla kapatılmış , yarım gün zorla oruç tutturulan kız çocukları bile suskun Malezya’da. Konuşmak, “laik” sözcüğünü ağzına almak yasak. Ağızlara yediden yetmişe “şeriat kilidi “ vurulmuş çoktan.

Baskılar gitgide artmada…

Ilımlı İslamın sonu şeriattır.

Laiklik ilkesi, Anayasanın asla değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez, ilkesidir.

Genel hüküm, özel hükmün önündedir. Özel hükümler bu genel ilkeye aykırı olamaz.

Türbanla eğitim serbestisini getirmek, anayasada var olmasını sağlamak, anayasının değiştirilmesi teklif dahi edilemiyecek olan Türkiye Cumhuriyeti rejiminin temel ilkesi olan laiklik ilkesine de aykırıdır, üst hukuk kuralı sayılan AHİM kararlarına da….

Sahi bir zamanlar, Refah Partisi, Milli Selamet Partisi neden kapatılmıştı, bu ülkede?

% 47 çoğunluk, Anayasayı , Cumhuriyetin temel ilkelerini kökünden değiştirmeye asla yeterli bir çoğunluk değildir ! Üstelik bu %47 çoğunluğu almış parti yani AKP cinsiyet ayrımcı bir partidir.

Rektörler, Yargı organları, Sivil toplum örgütleri, TÜSİAD ve KADINLAR neden ayakta?

Neden korkuyorlar?

Ve Başbakanın onlara cevabı: HERKES HADDİNİ BİLSİN!

Anayasanın parlemento tarafından tek başına yapılacak olması ona sivil niteliği kazandırsa da , asla demokratik değildir.

Anayasa, sözcük anlamı ile yurttaşların bir arada nasıl yaşayacağını belirten bir TOPLUM SÖZLEŞMESİdir, Manga Carta’dan beri.

Gerçek sivil anayasa, kapalı kapılar ardında VE sadece kendi yandaşları ile değil tüm toplumsal mutabakatla ve saydam bir süreçte hazırlanır.

Kadınların korkusunu hafife almak,rektörlere , yüksek yargı organlarına, sivil toplum örgütlerine, “ Sen sus, haddini bil ! “ demek, ılımlı islamı güleryüzlü göstermeye çalışmak, aymazlık , Cumhuriyete ihanet ve sivil darbedir !.

Sahi , bir zamanlar Refah Partisi, Milli Selamet Partisi vb...neden kapatılmıştı bu ülkede, hatırlayanınınız var mı ?

 
Toplam blog
: 171
: 2319
Kayıt tarihi
: 15.02.07
 
 

Düşünen, üreten, kendine, insana, çağına sorumlu, tavırlı, taraflı , çağdaş ve yüzü aydınlığa dön..