Pandoranın kutusu...

Referandumlasakda mı saklasak , referandumlamasakda mı saklasak...

21 ekimde hala neyi referandumlayacağımızı bilmiyoruz.

Paket, kamuoyuna sunulup, tartışılmadı,halk neyi oylayacağını hala bilmiyor, 21 ekimde...

*Kısaca Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, ( ilk turda % 51 i bulamazsa iki turlu)

*Cumhurbaşkanının görev süresinin beş yıla indirilmesi ve 5+5 formülü,

*Milletvekili seçim döneminin beş yıldan dört yıla indirilmesi,

*TBMM nin tüm kararlarında toplantı yeter sayısının, üye tam sayısının üçte birinin yeter sayı olarak kabulü.

Ancak bu pakete o dönemde apar topar ilave edilen bir geçici madde var ki…Tam evlere şenlik : 11. cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi…

İşte işleri arap saçına döndüren madde bu. 11. cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni meclisle seçildiğine göre, referandumdan “evet” oyu çıkarsa ne olacak?

Bu sorunun yanıtı Erdoğana göre, referandum sonuçlarının geriye yürümeyeceği, evet çıktığı takdirde, halkın beş sene sonra, 12. cumhurbaşkanının seçimi için sandığa gideceğidir.

Bu görüş, bütün olarak oylamaya sunulan paketin açık hükmü karşısında kabul edilemez bir görüştür.Referandumdan EVET çıktığı takdirde Gül’ün cumhurbaşkanlığının devamı hukuken tartışmalı hatta imkansızdır.

Görülen odur ki, sivil anayasa ve türban tartışmalarına kitlenen halk, apar topar traji –komik bir referanduma götürülmek istenmektedir.

Bir kere cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, başkanlık sistemini getirmek, parlementer sistemin terki demektir ki…Bunun sonuçları ve ülkemize uygunluğu tartışmaya açılmamıştır.

Referandumdan EVET çıktığı takdirde, en büyük tartışma konusu olan 11. cumhurbaşkanı seçimi için, 45 gün sonra halkın tekrar sandığa gidip gitmeyeceği konusunda, Yüksek Seçim Kurulu görüşlerini açıklamamıştır. Tersine bunu 22 ekime bırakmıştır.

Yani halk neyi oylayacağını, neye EVET ya da HAYIR deyeceğini bilmeden, sandığa götürülmek istenmektedir.

Erdoğanın hesapları, sandıktan , en az % 70 oranında EVET çıkması ve oylarını , güvenini artırmış olduğunu söylemektir. Böylece istediği yönde ,bireyin özgürlükleri daraltılmış, kadınların”koruma altına “ alındığı, ataerkil siyaset ağırlıklı, laiklik ilkesinin tırpanlandığı,sivil darbe anayasasını yürürlüğü koyma oyunu içindedir.

Geriye sayım çoktan başlamıştır.

Bir an önce, başkanlık ya da yarı başkanlık sistemi tartışmaya açılmalı,

Gerekirse geçici madde kaldırılarak, halkın 11. cumhurbaşkanlığı için mi yoksa 12. cumhurbaşkanlığı seçimi için mi sandığa gideceği konusu açığa kuvuşturulmalıdır.

Ayrıca bu traji-komik, saçmasapan referandumun milyarlara varan parasal boyutunun bizim ceplerimizden çıkan vergilerle karşılandığı, zaten sözde sivil anayanın yapılmakta olduğu, bu maddelerinde ona eklenerek tümü ile referanduma gidilebileceği de asla unutulmamalıdır.

Siyasiler kişiler ve olaylar üzerine politika yapmaktan vazgeçip, sistemler ve ilkeler üzerinde politika yapmadıkça, demokrasimiz daha çok tökezleyeceğe benziyor…

Resim: Pandoranın kutusu.