Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '08

 
Kategori
Deneme
 

Kapı

Kapı
 

-


KAPI

Bütün kapılar kapandı dışarıdayım

Birden karşıma çıkmayın korkuyorum

Uykusuzum fena halde sokaktayım

Karanlık bastırdı mı bozuluyorum

Atilla İlhan

Bütün kapıların kapandığını hissettiğimiz ne çok anlar yaşamışızdır. Kapı sözcüğü de yaşamımızda düşünülmesi gereken sözcüklerden sanırım. Kapıların kapanması ve açılması yaşamızdaki belli dönüm noktalarını çağrıştırır. Yüzümüze bütün kapıların kapandığı dönemler ne hüzünler yaşamışız, ne sıkıntılar çekmişizdir. Hiç ummadığımız bir anda ise kapıların açılması ne sevindirmiştir bizi.

Kapıların dışı hep özgürlüğü çağrıştırsa da çoğu zaman dışarıda olmak yalnızlık demektir. Kalabalıklar arasında sıkışmış yaşamlar, insanın insana hükmettiği bir dış dünya. Soğuk ve acımasız... Dışarıda olmak bazen hiçbir yere ait olamadığımız anlardır. Şiirde olduğu gibi karanlık sokaklarda bir korku sarar içimizi. Bizi kucaklayacak, bizi barındıracak, ısıtacak bir kapı mutlaka vardır bu kapılardan içeri girmek bizi mutlu eder. Bütün kapıların kapandığı anlar da yeni bir kapının açılacağını düşleriz.

‘Kapanırdı daha gün batmadan kapılar’ Fahriye Abla şiirinde olduğu gibi içeriye girip sıkıca kapattığımız kapılarımız vardır. Evlerimizin kapıları. Yabancılara ve tehlikelere karşı sıkıca kapatırız kapılarımızı. O kapıdan hep tanıdıklarımız gelsin isteriz. Evlerimizin kapıları önemlidir bizim için. Kendi kapımızdan her şeyi dışarıda bırakarak gireriz içeriye. Bize ait ne varsa kucaklarız. Odamız, koltuğumuz, elbise askımız, sabahleyin aceleyle bıraktığımız çay bardaklarımız sabırla dönüşümüzü beklemiştir. İçeride bize ait yaşanmışlıklar vardır. Dış dünyadan bizi sadece o kapı ayırır. Tüm gürültüsü ve hızı ile çoğu zaman yoran ama bir o kadar çekici bir dış dünya. Sonra bize ait bir dünyaya açılan yine aynı kapıdır. Bu kapıdan içeriye girebilmek için belki mutsuz işlerde çalışıp, değişik kapılarda dolaşmışızdır. Akşam kendi kapımızdan içeriye girebilmek için. İnsanın kendi kapısından içeriye girmesi kadar güzel bir şey yoktur…

İçe ve dışa açılan kapılardan bazen dış dünyaya bazen de iç dünyaya durmadan akar dururuz. Sadece bir mekana ait olmayan kendi içimize açılan kapılar... Nelere tanıklık eder yaşamımızda kapılarımız? Hızlıca çarpılan bir kapı sesiyle gidişini duyarız evi paylaştıklarımızın. Kulağımızın zil sesinde olduğu anlarda gözümüz yine o kapıdadır.

Kapımız çaldı mı mutlaka duymak isteriz. Eskiden kapılara takılan kocaman kapı halkalarının yerini değişik melodili ziller aldı. Onları özenle seçeriz. Bu zillerin çalması önemlidir bizim için. Duyduk mu zilin sesini hep bir merakla koşarız. Gelmesini istediğimiz insanlara ardına kadar açarız kapılarımızı. Kapımız her zaman açıktır onlar için. Uzun süre çalmayan ziller, açılmayan kapılar bizi rahatsız eder. Hep gelmesini istediğimiz birileri vardır yaşamda. Ansızın kapımızda belirivermelerini umut eder dururuz. ‘Ah bir gelse !’ dediklerimiz. Kaç dostu gülümseyerek karşılamışızdır o kapıda...

Kapı sözcüğü gerçek ve yan anlamlarında sakladığı anlamlarıyla yaşamımızda hep var. Bir de el kapıları… ‘Kapansın el kapıları bir daha açılmasın’

Bize ait olmayan, içeriye ait olmadığımız kapılar. Yabancı olduğumuz bir kapıdan içeri girmek zorunda olmak ne zor iştir. İçerisi bize yedi kat yabancı. En zor kapılardan birisi.

Bir de hem el kapısı hem ekmek kapısı olursa…Değişik kapılar vardır ekmeğimizi kazandığımız. Bunlardan birisi de devlet kapısı.

‘Devlet kapısında oldun mu korkma der’ büyüklerimiz. Eski deyimle ‘bab-ı ali’ en yüksek kapı. Bu kapıda olmak kimilerine göre bir şans, bir şereftir…Zaman değiştikçe kapıların içerdiği anlam da değişiyor tabi ama insan için ille de bir kapı gerekiyor. İçeriye adımını atacağı bir kapı. Bizi içine alacak, ait olacağımız bir yerin kapısı. Dışarıda olmak ürkütücü ve zor. Asıl olan ise hangi kapıdan gireceğini bilmek sanırım. Bir zindanın da açılan kapıları var. İçeriye girdiniz mi çıkması çok zor. Kasvetli ve karanlık.

Aydınlık ve geniş ufuklara açılan kapıları seçmek belki de. Sonsuzluğa açılan kapıdan girebilmek. Bir daha çıkmak istemeden, orada aramak ve bulmak bize ait olanları.

Şairin dediği gibi ‘dünya iki kapılı bir han’. Girişimiz istem dışı, bir şekilde içerideyiz.

Çıkmadan önce başka kapıları da denemek gerekiyor. Yaşamak bazen kendimizden fazla, kim olduğumuzu ararken. Yaşamda bütün kapılar kapansa bile her an açılacak kapıların bulunduğunu unutmamak.

Fena bir yerimden koptuğum doğru

Kendimden çok fazla yaşamaktayım

Nereye bağlacak bu işin sonu

Aslında ben kimim meraktayım

BÜTÜN KAPILAR KAPANDI SOKAKTAYIM.

 
Toplam blog
: 36
: 2748
Kayıt tarihi
: 14.10.08
 
 

1970 Kaş doğumluyum. Trakya üniversitesi edebiyat fakültesinden 1992'de mezun oldum. Halen edebiy..