- Kategori
- İlişkiler
Kasımda aşk...
Hayat devam ediyor öylemi; PEKİ!
Toprak kokuyor hala ellerim, yıkasam çıkmıyor, kırsam iyileşiyor, kalemi kullanıp yazsam; her kez aşk sanıyor, katliamlara sahip insanlık tarihi tane yaprak dökümlerine aldırmıyor…
Aslına bakarsan senden çok inanıyorum, varlığına; gücüne, ateşine… Kum saatinde mesaimi oynaşarak dolduruyorum işte, biraz gülümseme, kostümsüz kahramanım bir kaç hikâyede. Her Âdem den olan ‘Biliyorsun, hayat devam ediyor’ dediğinde dilimin altında küfürler biriktiriyorum, karşılaştığımızda söylemek için sabırsızlanıyorum. Hayır, şizofrenim biraz ama delirmedim, ince çizgide yürümeye devam ediyorum. Hala, ayık geziyorum…
Cehalet değil; tüm ayrıntıları okuyorum. Cesaret değil; it gibi korkuyorum…
… meleğimin yanında uyumayı seviyorum.
Neyse,
6. Kasımda bir itiraf; Kimsenin seni anlamadığını düşündüğün oldu mu? Benim oldu ‘Biliyorsun, hayat devam ediyor’ Biliyorum hayat devam ediyor. Zamanı bekleyen için yaşamak zor gelmiyor. Biliyorum bundan sonrası biraz b.ktan olacak. Matarasında kanyağı erken tükenmiş, kıçı donan bir p.ç gibi hissedeceğim kendi mi… Ajitasyon bir arabesk, imitasyon maskelerin huzurunda. Ağlamam desem de, ‘o an’ lar kaçar gözüme ağlarım işte…
Zor gelen Kasım da aşk yaşamak değil…
Şehrin gürültüsüne karışan sohbetlerde, kürtajla alınan iç acıların dikiş izlerini görmek zor gelen. Gülümsemede saklı ihanet, intihar mektuplarının satırlarında ki asalet, hissedilen her duygunun noktası da, virgülü de, nefret…
Herkes yalın ayak, herkes çıplak.
Kısaca zor gelen anlaşılmak değil, zor gelen; artık herkesi anlamak. Kahkaha atanın çığlıklarını duymak, bakışların hikâyesini okumak…
‘Biliyorsun, hayat devam ediyor’ binlerce kez duydum bu cümleyi ve kimse inanarak söylemedi…