- Kategori
- İlişkiler
İç cebimde bir kum saati
Yedek bir planım yok yada yedek bir kapıyı açan anahtarım yada adını bilmediğim bir otelde sevişecek adını bilmediğim bir kadınım...
'Hayat tavla gibidir' derdi adam; Zarına göre oyunu şekillendireceksin, iyi zar atıcaksın. 'Hayat satranç gibidir' derdi kadife tenli kadın; Ne zaman hamle yapacağını bileceksin, adım, adım. Sanırım hayat ne bilmiyorum çünkü tüm oyunlardan atıldım...
İç cebimde bir kum saati
hatırladığım tek şey
gözlerin
ve rengi
dinle
duyduğun yağmurun sesi
dilimin altında saklı küfürler
zarına satrancına
her anı organize eden
Havva Adem aklına
öyle ya
taşlar hamle yapılmadan ilerlemez
zaten
zarlar taşların da öleceğini bilmez.
Çıplak bir kağıt kadar kimse tahrik etmiyor beni. Bir tek mürekkeple sevişmelerimiz iz bırakıyor artık. Ötesinde her şey bahar, anlayacağın fiyakalı. Sonu başlangıcında saklı...
Oyun arası veren bir çocuğun suyu yudumlaması gibi tad alamadım hiç bir şeyden. Bir sahne vardı, sıram geldi, çıktım. Raconu bilemezdim, rol kesme eğitimi almadım. Bir sahne dekarasyonunda kütük yada tahta, seyirci alkışları yada fırlatılan yumurta, özünü anlamadım. Dedim ya alaylıydım sanırım bu yüzden Tanrı tarafından ti-ye alındım...
Sert sakallarım var anlayacağın. Beni yalnız bileylenmiş ustura keser. Sakal uzamaya başladı mı, berbere güvenmesen ne farkeder. Rus ruletinin öpüşme hali-yani. Öperken hayat bulmak gibi ve öperken nefessiz kalmak-ölüm nedeni...
Hadi, bünyeyi ağlatmadan-git şimdi...