- Kategori
- Deneme
Kelimeler Özgürlüğü Sever
Oysaki ben kapatmışım kendimi dış dünyaya. Ne kendim özgür olabiliyorum, ne de kelimelere hak ettiği özgürlüğü verebiliyorum. Oturup düşündüğümde, bu ne karanlık bencillik diyorum kendi kendime. Ne kelimeleri özgür bırakıyorsun ne de kendini. Peki, nereye kadar sürecek bu hal. Kurtul artık şu bencilliğinden.
Bu bencillik üzerine çamur gibi yapışmış. Bir türlü koparıp atamıyorsun üstünden. Her ne kadar kendime itiraf edemesem de, belki de bu tür bir bencilliği seviyorum içten içe. Kalbimin içinde derinlerde bir yerde, bencilce bir sevgi var.
İnsan sevdiğinin özgürlüğüne müdahale eder mi? Onu hapseder mi?
İşte tam da burada kilitleniyor konu. Hepimiz sevdiklerimizin özgürlüğüne müdahale etmiyor muyuz? Onu yapma! Şunu söyleme! Bunu giyinme! Onunla arkadaşlık etme, O okula gitme o şeyi içme.
Sonra, sonrası cısss. Her birimiz çocukluğumuzdan, gençliğimizden kalan şartlanmışlıklarımıza karşı koyamadığımız için birer yetişkin olduğumuzda aynı şartlanmışlıklarla mücadele etmek zorunda kalıyoruz.
Bizde bir zamanlar, kızdığımız ebeveynlerimiz gibi davranmaya başlıyoruz. Peki, bana kelimeleri hapsetmeyi kim öğretti?