- Kategori
- Felsefe
Kendime mahrem miyim?

Net'ten...
İçimde kırk oda, her birinde birkaç ben… Öyle ki, içlerinde henüz tanışmadığım ben’ler dahi var. Ben şimdi o ben’leri nasıl anlatacağım sizl?..
.
Hangi odamın içindeki ben’i anlatacak kadar tanıyabildim ki! Hepsinden daha önemlisi; ben gerçekte kaç ben’im?.. Ben dediğim öznenin kişiliği kaç ben’in yamalı bohçası acaba?..
.
Toplumun içime kilitlediği ben hangisi? O ben kaçıncı odamda?.. Kendini gerçekleştirip açığa vurmuş ben’lerim hangileri?..
.
.
Hangi odamda yaşıyor genetik şifrelerimin ürettiği ben'liğim? Hangi ben onunla dost, hangi parçam tanışık değil?
.
Hiç giremediğim odalarımda daha kaç ben gizli? Ya kırkıncı odam!!! Oradaki ben kim? Neden hakkında hiçbir şey bilmiyorum!? Yoksa kendimden bile sakladığım ben mi gizli o kapkaranlık "barınak"ta?
.
Meraklanmaya başladım; ben her sabah uyandığımda aynı ben miyim?
Hangi odamdaki ben uyanıyor hafta başında, hafta sonunda?
Kışlık ben ile yazlık ben neden akraba olamayacak kadar farklılar?
Ya o coşku dolu ilkbaharlı ben… O kim o; hangi odamda o?
.
Sevecen ben ile acımasız ben komşu hücrelerde nasıl barınabiliyorlar, bir bilsem!.. Özverili ile bencil ben; sâkin ile telaşlı, kibar ile kaba, alçakgönüllü ile kibirli ben’ler ne zaman doğdular içimde?
.
Neden sevmediğim ben’leri hâlâ sürgüne yollayamadı sevdiğim ben’ler?
.
Yahu ben kimim?! Kimin ben!!! Tanıdığımı sandığım ben onca ben’den hangisi?
.
Size soruyorum size, siz okurlara: Âşık olan ben ile nefret eden ben aynı ben olamazlar, değil mi?..
.
Ben içimdeki ben’leri tanıdıkça neden kendime daha mahrem oluyorum? Kendimi tanıdıkça kendime yabancılaşıyor muyum dersiniz?
.
Ben bazen neden kendime rakip oluyorum? Neden saklanıyor içimdeki ben’ler diğer ben’lerden?..
.
Hangi odamdaki hangi ben hangi odamdaki hangi ben’le çatışıyor, bilmek istemek hakkım değil mi?..
.
Yoksa kendim olduğunu sandığım ben’i tanıdıkça çoğalıyor ve kalabalıklaşıyor muyum?
.
İçimdeki o kalabalığın dışarıya ahenksiz bir çokseslilik yansıtması yüzünden mi yalnızlığı keyifle yaşıyor bazı ben’lerim?
.
Yoksa ben, ben’lerimden mi kaçıyorum?
.
Dahası; ballandıra ballandıra anlattığım ben’in tadı neden hep acımtırak bugünlerde? Hangi odamdan aşırdığım hangi ben yazıyor bu yazıyı acaba?
.
Ben anlatıldıkça ve anlaşıldıkça mı değişiyorum yoksa?
Acaba görenle görülen arasındaki kuantumsal ilişki mi ben’i ben yapan?
.
Sahi, ben bu yazıya başladığım andaki ben miyim?..
Bu son cümleyi yazan ben kim?!
Ben... Ben... Ben...
.
İmdaaat!!!
.
.
.
Günün Sözü: Beni bende demen, bende değilim / Bir ben vardır bende, benden içeru. (Yunus Emre)