Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Aile ve Çocuk Danışmanı Burcu Polatdemir

http://blog.milliyet.com.tr/yasamsenin

22 Ocak '16

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kendimize biraz zaman tanısak?

Kendimize biraz zaman tanısak?
 

Merhabalar,

Bugün size hayatımızda varolan veya yeni oluşmakta olan durum ve olgulara nasıl baktığımızdan kısaca söz etmek  istiyorum.Bunun için önce  ‘değişimi sever misiniz ’  diye sormak yerinde olur. Değişim.. Bu sizin kendi hayatınıza kattığınız bir değişim de olabilir dışarıdan sizin etkiniz dışında gerçekleşmiş olabilen de.. Hemen adapte olma yeteneğiniz var mı yoksa bu değişimi bir resim çerçevesi gibi uzun uzadıya izler misiniz belli bir süre…

Neyseki, bunların hiçbiri sakıncalı değildir her birimizin farklı ilerleme süreleri olduğunu varsayarsak değişim kimine göre ‘ne gerek var şimdi buna böyle iyiydim ‘ diye tepkiler verdirirken bir çoğumuza da ‘ne kadar da iyi oldu’  dedirtebilir..Diyeceğim o ki biz buna ne kadar zaman veriyoruz yani kendimizde bu zamanın geçme süreci ne kadardır..Hiç düşündünüz mü son zamanlarda öğrendiğiniz yeni bir bilgiyi pratikte ne zaman kullanmaya karar verdiniz?  Ya da hayatınızdaki bir yeniliğe ne kadar sürede kapılarınızı açtınız

Kabullenmeniz ne kadar zamanınızı aldı. Bu bir düşünce yığını da olabilir, evinize aldığınız sürekli kullandığınız bir eşya, ya da başladığınız herhangi bir ilişkiniz..Peki bu  ‘İçselleştirme’ sürecinde neler yaşarız hiç merak ettiniz mi.. Mesela zihniniz eğer sorgulayıcıysa en başta o büyük ihtimal yanlış yolda olduğunuzla ilgili hatta dertsiz başına dert aldın tadında mesajlarla aklınızı dolduracaktır. Bu durumda panik yapmayın sadece geçmesini bekleyin…

Neden böyle söylüyorum mesleğe ilk başladığım zamanlarda kişisel gelişim yeni bir mecra olmasının yanında sosyal hayatıma inanılmaz olumlu etkilerle bir guru şeklinde yaşayacağımı düşündürtmüştü bana.. ’Sorunlara elveda ‘ başlıklı hayallerimin birer birer suya düşünce büyük bir yanlış yaptığım hissine kapılmıştım ve bir taraftan Burcu’yu tanıyan tüm hayatımdaki insanlar bir yandan da artık ‘gerçekten yapmak istediklerim’arasında sıkışıp kalmıştım.

Bu konuyu biraz daha açmam gerekirse, hayatımda koskoca bir yenilenme mecrasına merhaba dediğim dönemle içimde yankılanan ‘hep böyle mi düşünüyordun sahiden’ diyen içsesimle bir hayli mücadeledeydim. Bu süreçte bazen bu yola devam etmemem gerektiğimi rahatımı bozup bildiklerimle yaşarken daha mutlu olduğumu hatırlatıp dururdum kendime.. İşte asıl kırılma noktasını asıl beklemem gereken zamanda farketmiştim. Sorunlar tabi ki hayatın bir parçası ve bunlara anlayışlı bir bakış açısı geliştirmek ve yeni bir kapı açmaktı kendi ellerimle kendime. Elbetteki kişisel gelişimle ilgili hayallerimi birer birer gerçekleştirecektim fakat bu ne bir sihirli bir değnekle olacaktı ne de  ‘çözdüm bu işi yahu  demek bu kadar kolaymış’ diye basite indirgeyerek.. Bir şeyleri özümseyerek, üstünde düşünüp biraz zaman geçmesine fırsat tanıyarak içselleştirerek hatta bazen bir uzvunuz kadar yakın olduğunu hissetmek beklediğimiz bütünleşmeyi getirme ihtimalini kuvvetlendirecektir.

Kendimize bir çok konuda bazen haklı bazen haksız yaptığımız baskılar, iç sesimizle konuşurken takındığımız mahcup tavır, neyin doğru neyin yanlış olduğuyla ilgili girdiğimiz onca gitgeller bizim ilerideki sermayelerimiz aslına bakarsanız.. Siz de hayatınızda önemli bir karar verirken, hayatınıza soktuğunuz bir yeniliğe alışırken, yeni girdiğiniz bir işe adapte olurken karşılaşabilirsiniz bu tip durumlarla..Örnekleri çoğaltabilirsiniz dilediğiniz gibi.. Örneğin, kedilere bayılıyorsunuzdur ve artık bir kediye bakma konusunda kendinize güvenip sevimli minik arkadaşınızla eve geldiğinizde ortalama bir saat içinde miyavlamalarından sıkılıp yanlış karar verdiğiniz düşüncesi zihninize üşüştüğünde ne yapardınız.. Zor bir durum değil mi?.. Evet çok kolay olduğunu söyleyemeyeceğim.. Zamana ihtiyacımız var aslında kendimize zaman tanımaya ihtiyacımız var bir çok konuda.. Bir konuda doğru bulduğumuz şeyleri yapmayacaksak doğrudan yanlıştan ders almayacaksak bize bu hayat ne katabilir ki.. Bir reklam vardı ‘hayattan rengi alın geri neyi kalır ki’.. İşte tam da bu noktada ZAMAN ne kadar önemli olabiliyor hepimizin hayatında.. Birilerinin yaşadığı tecrübeler değil bizzat bizim yaşadıklarımızdan sözediyorum.. Hayatınızda bir yenilik mi var..Tahmin etmediğiniz belki de beklemediğiniz bir zaman diliminde bir olgunun içinde mi buldunuz kendinizi.?.Hemen yargıya varmak sonraki sonuçların olumlu olması halinde mahcup hale sokmaz mı bizi..Hatta arkadaş toplantılarında da söylediysek vay halimize.. Bir türlü kabullenmek o cümleleri sarfetmek kabullenmek istemeyiz.. Çünkü yapmam dediğimiz şeyleri yaptığımızı görmek çoğu zaman egomuzu zorlar.. Esnek olduğunuzda kolaylaşır her şey inanın..

Bunda hiçbir kötülük yok sevgili okur.. En büyük sınavı sanırım sabırsızlığı bir kenara bırakıp  kendime zaman tanıyıp anlayış gösterdiğimde verdim.. Sizler de kendinizin hayatta bir çok rolü olduğunu örneğin iyi bir anneyken başarılı bir çalışan olmaya çalıştığınızı, annenizi kırmamaya çalışan maddi zorluklarla ailesini geçindirmeye çalışan bir erkek evlat  olduğunuzu, artık hayattan elini eteğini çekmiş ama aslında bu durumu kabullenmede sıkıntı yaşayan yaşlı bir büyükanne olduğunuzu, dünyaya yeni bir bebek getirmiş her yaşadığı yeni bir tecrübe olan genç bir anne olduğunuzu hayal edebilirsiniz.. Verdiğim tüm bu örnekler  tam anlamıyla zaman ister.. Tıpkı yazımın tam da ortasında yeni değişimi kabullenirken ki yaşadığım onca verdiğim hızlı kararlar gibi.. Hayatınızda ne olursa olsun önce onu bir maddeymiş gibi karşınıza alın ve bakın.. Sadece izleyin.. O sizin zihninizle en yakın zamanda konuşmaya başlayacaktır.. Sadece kendinize zaman tanıyın çünkü bu zamanı sizden daha iyi size tanıyan başka hiçbir olgu ya da tanımlama yoktur... Hepinize iyi haftalar..

 
Toplam blog
: 82
: 140
Kayıt tarihi
: 12.04.15
 
 

Çocukların duygu ve davranışlarının sonuçlarından yola çıkarak ,çocuğun ruh dünyasında oluşan değ..