Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

18 Haziran '09

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Kot pantolonlu lider-yöneticiler

Kot pantolonlu lider-yöneticiler
 

..........................www.milliyet.com.tr........................


Bir yazı yazmayı düşünüyordum. Bu, “<ı>Ayşe Arman” meselesi üzerine bina edeceğim, genel bir “<ı>iş-yönetim-liderlik” yazısı olacaktı. Uzunca bir süre, yazı yazarken genelde olduğu gibi; beynimde uçuşan fikirleri, içimdeki hissiyatımı toparlamaya, bir yazı şablonuna oturtmaya çalıştım.

Yazının başlığı “<ı>Tayyörlü gazetecilikten, kot pantolonlu gazeteciliğe” gibi bir şeyler olacaktı ama başlığı da tam oturtamamıştım kafamda daha. Atıf yapacağım ve uzun yıllar önce kutsal bir metni okur gibi okuduğum, hatta okumaktan da öte yiyip-içip-yuttuğum, koskoca kitabı departman içi eğitim konusu olarak sayfa sayfa profesyonel iş ekibimle özümsediğim, anlattığım bir eser olan o kitap konusunda ise nettim.

Kitabın yazarı, <ı>Murat Toktamışoğlu idi. Adı ise “<ı>Kot Pantolonlu Yönetici”. Media Cat yayınları tarafından basılmıştı. Bir profesyonel kongre için İstanbul’da olduğum günlerde piyasaya çıkmış ve İstiklal Caddesi’ndeki bir kitapevinden satın almıştım. İzmir’e dönene kadar da ilk okumamı bitirdim zaten.

İşte tüm bu fikir ve düşünceler beynimde uçuşur durur ve Ben de o uçuşanları bir nizam ve intizama sokmaya çalışırken içimde; akşam saatlerinde okuduğum bir haberle şaşkınlıklar, gülümseyişler ve iç çekişler içinde kaldım.

Bir Anadolu kentinde düzenlenen resmi bir toplantıda, toplantıya başkanlık eden, kentin Valisi; konuşma yapmak üzere kendisine söz verilen genç bir mühendisi, tam kürsüye çıkmak üzereyken durdurup azarlıyor ve kürsü izni vermiyordu. Sebep mi? Genç mühendisin top sakallı ve kot pantolonlu olması idi. Hadi söyleyin, siz olsanız şaşırmaz mıydınız, benim yerimde?

Bir resmi toplantıda, birtakım kurallar ve teamüller esastır; Vali doğru olanı yapmıştır; şudur, budur denilebilir. Tartışılır, tartışılabilir...Ben olayı video kaydından izledim. Genç mühendisin, öyle pejmürde, saygısızca falan bir durumu yoktu. Beyaz gömleği ve kravatı da vardı hatta. Neyse...

İşte Ayşe Arman olayı da ve bunun gibi yüzlerce hadise de aslında temelde çok ama çok benzer ve ortak özellikler içeren sosyolojik ve sosyo-psikolojik olgu ve olaylara dayanıyor bence.

Murat Toktamışoğlu, yukarıda adını andığım ve naçizane Bendenizin de profesyonellik tarzına çok ama çok etki etmiş kitabında, bir kitap dolusu sayfa ve satırla bu konuları işler. İlgi duyanlar için yürekten tavsiye ediyorum, mutlaka okuyunuz ve okutunuz. Çünkü bu ülkenin, gerçekten ama gerçekten, hem devlet sektöründe hem de özel işletmelerinde “kot pantolonlu yöneticiler”e ihtiyacı var.

Eminim anlıyorsunuz ama kısaca açmak istiyorum. Tabi ki buradaki “kot pantolon”; değişimciliği, yenilikçiliği ve sürekli gelişimi arayan özgürlükçü anlayışı ve eylemciliği ifade ediyor. Yılların üstümüze sindirdiği, klasikleşmiş, klasikleşmeyi de geçip fosilleşmiş “liderlik ve yöneticilik” anlayışlarına; çok derin ve etkili darbeler vuruyor. Anlayana ve de değişimi isteyene tabi.

İbn-i Sina’nın muhteşem bir sözü var. Diyor ki Üstad: “Görmek istemeyen bir gözden daha kör bir göz bulmanız imkansızdır.” Hadi gelin yalan deyin, hadi gelin yanlış deyin.

Bu memleket ne çektiyse; takım elbiseli, beyaz gömlek, koyu renk kravatlı yöneticilerinden çekmedi mi? Ayşe Arman’ı, Ertuğrul Özkök’ü de sırf bu yüzden takdir ediyorum. Yıkıp attıkları için “<ı>tayyörlü gazetecilik” anlayışını.

Bu insanların, bu halkın, bu toprakların; kendini kabuğundan çıkaracak, reaktif değil proaktif, gölgesinden korkan değil güneşe koşan, koşturan liderlere, koçlara, yöneticilere ihtiyacı var. İnsanların pantolonlarıyla, sakallarıyla, örtüleriyle, baldır-bacağıyla değil; yaratıcı fikirleriyle, beyinleriyle, değişimcilikleri ve yenilikçilikleriyle uğraşan yöneticilere...

Bu ülkenin “kot pantolonlu yöneticiler”e ihtiyacı var. Hem de, her zamankinden çok daha fazla. Ne dersiniz, yanılıyor muyum? Ses verin de sebepleneyim, yeni bir şeyler öğreneyim...


@İki sene önce bugün "Ararken Yitirmek - Toplu Sunum": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=47185

Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 486 kez görüntülenmiştir

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara