- Kategori
- Şiir
Küçük hanım...

Merhaba küçük hanım
Bak yine ben geldim
Biliyorum çok kızacaksın ama
Her şeyi göze alıp yine kapını çaldım.
*
Bu aralar ben de kızıyorum kendime
Uykusuz, aç; saç, sakal adeta bir birine karışmış yine.
Aynaya bile bakmaya üşenir oldum.
Anlayacağın boş verdim kendimi işte.
*
Geçenlerde kahveden seslenmiş arkadaşlar,
Duymamış, selam vermeden geçtim önlerinden.
Seni düşünüyormuşum demek,
Selam bile almaz, vermez olmuşum.
*
Kapıyı çekip gittiğin gün görmüş Fatma teyze
Sağ olsun akşamları yemeğinden bir tabak getirir,
“Evladım hanım yok galiba”, buyur diye uzatır tabağı.
Bugün, içinde ikimizin de çok sevdiği meyhane pilavı vardı.
Çokta güzel gözüküyordu teşekkür ettim…
*
Masayı kurdum, birlikte hazırladığımız anları düşleyerek.
İki çatal, ikide bardak koydum masaya.
Birde en sevdiğin salatadan yaptım karşılıklı yeriz diye
Sonra aklıma geldi, devirdiğin sandalyeyi gördüm.
İşte o an anladım masada sen yoktun.
*
Kavga ettiğimiz geceyi hatırladım.
Hatırladım mı? Hiç unutmadım ki kapıyı çekip çıkışını.
O an yıkılmıştı dünyam. Saatler hep geceyi gösterir olmuştu.
İşte yine o saatlerden birindeyim, dön diye kapını çaldım ama
Yine beni öksüz bıraktın küçük hanım.
*
Hamdi YÜCESOY