Kuklacı dünya

Yüzlerce yıllık bir öfke ve kindi içlerindeki... Doğudan kavimler göçü ile gelmiş "barbar" kavimlerin ortaçağ'da, yeniçağ'da bırakın bu coğrafyayı, eski dünya olarak bilinen kıyılar üzerindeki en büyük "süper güç" olması hiç hazmedilemedi.

Bu arada kısa süreli bir rönesans yaşayan tüm doğu uygarlıkları da bilimde önemli ilerlemeler kaydettiler. Sadece türkler değil, persler ve hatta araplar bile...

Her fırsatta denendi... 

Küçük prenslikler tek başlarına bu güçlü ve kararlı orduya direnemeyince bu kez ortaya bu gün hala rezilliğini çektiğimiz bir şey çıkıverdi. Din savaşları...
Küçük prensliklerin tek ortak noktası, güçlerini birleştirebilecekleri tek şey din birliği idi... Kuruldu...

işte o günlerde hristiyan kavimlere "islam düşmanlığı" şiringa edildi... Haçlı seferleri ile bu düşmanlık tohumları müslüman halk arasına serpiştirildi... Tohumlar fidana, fidanlar ormana döndü... Birbirlerini gavurlukla, kafirlikle suçlayan halklar arasında düşmanlık, bu eksende yüzyıllarca sürdü...

bu gün hala süregelen bu din savaşlarının temelinde hep o hazımsızlık vardır...

O yıllarda Anadolu ve mezopotamya kutsal topraklara geçiş yolu üzerinde önemli birboğazdı. Akdeniz, ipek yolu gibi önemli ticaret noktalarının kontrolü doğu uygarlıklarının elindeydi...

Bu gün de aynı önem, enerji kaynakları açısından daha da değer kazanıyor...

Şimdi bu topraklarda neden huzurun bulunamayacağını, PKK'yı (öncesinde asala'yı, Ağrı isyanını, Dersim isyanını anlayabiliyor musunuz?

Çünkü tam da dize getirmişlerdi... 

Hasta adamın poposuna son tekmeyi öyle fena bastırmışlardı ki... Bir efsanenin çıkabileceğini; çıksa bile bir mucize yaratabileceğini hiç düşünmemişlerdi...

Ama "O" aslan çıktı... Size "ölmeyi emrediyorum" diyerek vatanını savundu... Cephede göğüs göğüse çarpıştı erleriyle...

Ve bir tokat indi, dönemin emperyalistlerine...

Lozan'da barış masasında İnönü'ye alçak bir tabure hazırlayarak sözde kendilerini galip, bizi mağlup, güçsüz göstereceklerdi, tutmadı...

İsmet Paşa zekasıyla masada onlarca kez mat etti...

Kolay değildi. Süper güçleri yenmiş, ama artık iki kurşun atacak kadar bile dermanı kalmamış bir ülkeyi temsilen masa başında istediklerini bir bir kafalarına vura vura almak...

Lord Curzon İsmet Paşa'ya "benden bu masada aldıklarınızı ingiltere 90 yıl içinde geri alacaktır" diye haykırdı...

Lozan'dan 90 yıl sonrasında Asala, ardından PKK terörü ile başlayan süreç, içi boşaltılan siyasi yaşam ve nihayetinde istedikleri her kapitülasyonu alabildikleri bir ortam...

Kuklalar değişiyor. 

Ama sahne hep aynı...

Tabi kuklacılar da...