Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '21

 
Kategori
Üniversitelinin Sesi
 

Kutuplaimayı kim yapatı

Kutuplaşmayı kim yaptı

Son zamanlarda lügatimize giren bir sözcük daha oldu kutuplaşma… Kutuplaşmayı Laik olarak geçinen din düşmanlarından öğrendi bu millet, en bariz örneği ise baş örtülüsü  yani Müslümanlara yapılanlar ve irticacı olarak yaftalanması, Kürlere yapılanlar ve Kürtçeye yani Kürtçenin yasaklanmasıdır…

Cumhuriyet Tarihinin her devresinde dindar mütedeyyin insanlar dışlandı ve ikinci hatta üçüncü sınıf insan bile görülmedi, tıp fakültelerinde son sınıfı terk etmek zorunda kaldılar ordu evlerinde evlatlarının mezuniyet törenlerine katılamadılar engellediler ve hatta hanımı baş örtülü olanları memuriyetlerine son verdiler hiç bir zaman devletin üst mevkilerinde  kendilerine layık görmediler.

Bugün kalkmışlar kimi siyasetçiler toplumu kutuplaştırmayın diyorlar ve bunu söylerken de geçmişlerinden hiçbir hicap duymuyorlar bir özür dilemek bile akıllarına gelmiyor. Pişkin bir şekilde söylediklerinde yüzleri kızarmıyor, siyasi danışmanları bile bu kadar geçmişlerini hatırlamaktan acizler uyarmadıklarına göre düşünemiyorlar.

Sırasıyla hatırlayalım: Kürt dili, kıyafetleri, folkloru ve Kürtçe isimlerin kullanımı yasaklandı ve Kürt yerleşim bölgeleri 1946'ya kadar sıkıyönetim altında kaldı.  "Kürtler", "Kürdistan" veya "Kürtçe" kelimeleri dönemin hükümeti tarafından yasaklandı. 1980 askeri darbesinin ardından Kürtçe resmi ve özel hayatta resmen yasaklandı.

2 mayıs 1999 tarihimde, seçimlerden sonra seçilen millet vekilleri yemin etmek için meclisteki oturumda Başbakan Bülent Ecevit meclis kürsüsünden Merve Kavakçı’ya parmağını uzatarak: Burası devlete meydan okunacak yer değildir, bu kadına haddini bildiriniz! Son derece edebe ve ahlaka muğayyer bir edayla hakaret etti.

Bu iki sınıf, asla cumhuriyet tarihinde normal vatandaş statüsünde görülmediler, hep tahkir edildiler her yerde dışlandılar dükkanları kapatıldı siyaset yapmak için açtıkları siyasi partilerine kilit vuruldu siyasilere siyaset yasağı getirildi, hapse atıldılar, dışlandılar ve mağdur edildiler.

Son zamanlarda Türkiye’de kutuplaşmayı dile getirenler  dün kutuplaşmanın alasını yapanlardır, seçilmiş bir başbakan olan merhum Necmeddin Erbakan’a kimi rütbeliler tarafında lan diye hitap edildi silah zoruyla Başbakanlığı elinde alındı siyasi partisi kapatınız ve kendisine siyaset yasağı getirdiniz…

 Müslümanlara gerici ve irtica yaftasıyla yaftaladınız, dizlerine baktınız namaz kılmış mı diye, Kürtlere hakaretin alasını yaptınız medresedeki müderrislerine işkence ettiniz, küçücük çocuklara ilk okullar da dillerine  bakıyordunuz Kürtçe konuşmuş mu diye sadece lokal olarak değil her tarafta yapılmıştır bunları yapanlar bugün kutuplaşmadan bahsedenlerdir.

  rakip gördüğünüz kişilere siyasi rakipten daha çok düşman olarak bellediniz, eski başbakanlardan Mesut yılmaz; Fransa’da,  Fransa Cumhur başbakanı Jacques Chirac’a bana destek verin yoksa Müslümanlar gelir buralarda rahat etmezsiniz gibi aşağılık ifadelerle kendi tabasını hedef gösteriyordunuz.

Evet bu örnekleri çoğaltmak mümkündür sadece bununla iktifa ediyorum, bu rezil şeyleri hatırlamak ve geçmişin o karanlık sayfalarını karıştırmayı kendime zül kabul ediyorum, fakat kutuplaşmadan bahsedilince gene onların kirli geçmişlerini hatırlatmak zorunda kalıyoruz.

Merhum Cemil Meriç: Allah ona rahmet etsin, Memlekete sağcı ve solcu yoktur sadece namuslular ve namussuzlar vardır diyordu. çok veciz bir ifadedir.

 
Toplam blog
: 57
: 83
Kayıt tarihi
: 10.09.20
 
 

Bilimsel olarak yaklaşan, Tarihte ve günümüzde yaşananları kanaatine ve vicdanına uyarak yorumlayan..