Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '14

 
Kategori
Güncel
 

Liselere "Lisan-i Osmani" yerine Latince dersleri koyalım "Nesl-i Cumhuriyeti" memnun edelim!

Liselere "Lisan-i Osmani" yerine Latince dersleri koyalım "Nesl-i Cumhuriyeti" memnun edelim!
 

Burada ne yazdığını bu yazının sonunda bulacaksınız...


Osmanlı'yı sevmeyen, Osmanlı'dan türemiş olan tüm kavramları da sevmez... Osmanlı sanatı, Osmanlı edebiyatı, Osmanlı mimarisi ve Osmanlı lisanı...

Kendilerine "cumhuriyet çocuğu" diyen bu nesil, kendini peşinen  Osmanlı karşıtı olarak konuşlandırdığı için, Osmanlının tüm türevlerine de karşıdırlar.

Divan Edebiyatı diyecek olursunuz, "failatün, failatün..." diye müstehzi bir edayla sayıklamaya başlarlar.

Osmanlı Mimarisi, derseniz, onlar yer altındaki Eski Yunan'dan kalma kırık dökük çanak çömlekle ilgilenir. Belki biraz Dolmabahçe Sarayı dikkate değer; o da son günlerinde Atatürk'ü misafir ettiği için...

Osmanlı Müziği, diye başlarsanız, 10 Kasımlarda bol bol dinlediğimiz bir iki Atatürk'ün sevdiği şarkıları duyarsınız, başka bir şey yoktur dağarcıklarında...

Bu böyle devam eder gider... Bu nesl-i cumhuriyet Osmanlı'nın bir tek şeyini sever; yıkılışını...

Şimdi AK Parti iktidarı Osmanlı dilini liselerde zorunlu hale getirmek istiyor. Eğitim Şurasında bu yönde kararlar alındı ya yine bildik nağmeler, yine tanıdık hezeyanlar...

Memleket evladı tüm Türk tarihinin en uzun ve en velut medeniyet döneminin dili olan Osmanlı lisanını öğrenirse  ne olur?

1-Alfabe devrimiyle okunmaz olan yüz binlerce Osmanlıca eser okunaklı hale gelir.

2-Kültürel anlamda geçmişle atılmış köprüler yeniden kurulur

3-Gençlik, geçmişinin dil ve kültür ihtişamını gördüğü için kendisiyle ve tarihiyle müftehir hale gelir.

4-Dil, diksiyon ve telaffuz anlamında da fevkalade gelişir.

5-Konuşmalar yeniden mana derinliği ve söyleyişler ahenk kazanır.

Bir çırpıda aklıma gelenler bunlar. Ama diyelim ki, bunların hepsi olmaz...

Peki siz bu ülkenin çocuklarına yıllardır, ta anaokullarından başlayarak İngilizce öğretmek için göbek çatlatmıyor musunuz?... Çatlatıyorsunuz!

Bazı liselerde Almanca, bazılarında Fransızca, bazılarında İtalyanca öğretmek için sadece kitaplarına dünyanın parasını harcamıyor musunuz?... Harcıyorsunuz!

Çoğu zamanda çatlattığınız göbekle ve harcadığınız onca parayla kalıyorsunuz; çocuklarımız yine hakkıyla dil öğrenemiyor.

Peki, siz bir yandan kültür emperyalizmi diye atışlar yapıp mangalda kül bırakmazken öte yandan dil ve kültürlerini çocuklarınıza aşılamak için kılıktan kılığa girdiğiniz Batılılar ne yapıyor?

Önce, kendi dillerinin atası olan Latince'yi öğretiyorlar çocuklarına!

Latince yaşayan ve kullanılan bir dil olmadığı halde, sadece klasik edebiyatlarını doğru anlamaları adına kendi nesillerine önce Latince eğitimi veriyorlar...

Yoksa, bizim eksiğimiz o mu, hemen Osmanlıca yerine Latince derslerini başlatalım liselerde, memnun olur musunuz??

İşte, gerçek Batılı ile mukallidi (siz çakma'sı diyebilirsiniz) arasındaki fark burada ortaya çıkıyor.

Şimdi, bunca yıl sonra birinin çıkıp da, bugünki alfabeyi lağv edelim, Osmanlı elifbasını getirelim demesi ne kadar mantıksız ise, sizin Osmanlıca'yı da öğretelim fikrine karşı çıkmanız o kadar mantıksız, tutarsız ve sakattır.

Avrupa'nın tarihini, Yunanın felsefesini, Romanın siyasetini okutmak zorunuza gitmiyor da kendi tarihinize köprü olacak Osmanlı dilini öğretmek niye zorunuza gidiyor?

Aklınızca alay ediyor, öfkeden histerik kahkahalar atıyorsunuz...

Geride bin yıllık bir edebiyat, kültür ve felsefe hazinesi var ama ona ulaşmak için elinizde "anahtar" yok... Şimdi, devlet o anahtarı çocuklarımızın eline vermek istiyor... Ama siz züğürtlüğü marifet bellemiş kayıp nesiller, "istemezük..."  nidaları atıyorsunuz!

Allah'tan ki sadece gürültünüz fazla... Millet üzerinde etkiniz çıkardığınız gürültünün aksine çok zayıf...

Bu yüzden yine nefretinizle kalacaksınız; bu ülke geçmişine bir kapı daha aralayıp geleceğine yürüyecek...

Not: Blog resmindeki Osmanlıca cümle'nin Latin kökenli alfabeyle karşılığı şu:

"Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır"

Bu da benden ilk ders olsun bilmeyenlere...

Hadi uyanın artık!

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..