Maneviyat hakkında...

"Dinlerin bize gösterdiği sadece kurallardır. Biz bu kuralları uygulayarak Yaratan ile bağ kurabiliriz, bu, doğru ama maneviyatın tamamı, bu, değil. Yani maneviyat dediğimiz sadece el kol hareketlerinden ibaret değil. İsa Peygamber dedi ki: "Asıl pislik insanın içinden çıkandır", Muhammed Peygamber dedi ki: "Ameller niyetlere göredir". Burada her ikisinin de vurguladığı 'Niyet'tir. Bizim için asıl olan niyettir.

Eğer biz niyetimizi ıslah edersek; o, bencilliğimiz yerine Yaratan için olursa; dünyada büyük bir değişimi başlatmış ve maneviyatın tamamını ortaya çıkarmış oluruz. Herkes kendi dininde kalabilir ama niyetini Yaratan'ı ifşa etmek yönünde tayin etmeli. Şöyle ki; Yaratan ihsan edici olma/koşulsuz verme niteliğidir. Biz de O'na benzeyelim. O'na benzemek için yaşayalım. Eğer böyle olursa; egoizm yerine, niyetmiz ıslah olup ihsan ediciliğe dönerse ya da başka bir ifadeyle, niyetimiz özgecil bir karakter edinirse, ruhumuz diğer ruhlarla bağ kurarak Yaratan'ın ifşasına erişir.

Yapmamız gereken, basit; Yaratan için yaşama bilincine gelmek. Sanılmasın ki, bu dinciliktir: Asla! Niyetin Allah için olması yeterli. Her ne yaparsak yapalım ama yaptığımız O'nun için olsun. Bu, arınma sağlar ve erdemliliği çağırır."