- Kategori
- Kitap
Martin Eden 'Boşluğa tırmanış'

Jack London’ın okuduğum ilk kitabı. Ve son olmayacağının bir garantisi. Birkaç dakika önce kapağını kapattım ve inanılmaz etkilendim.
Martin Eden genç, tutkulu, güçlü, hırslı bir denizci. Bir kadına aşık olur. Bununla beraber kadının sınıfına, entelektüel düzeyine, onların yaşam tarzlarına da aşık olur. Ulaşılmaz bir cennet gibi görünür bu yaşam. Kıza ulaşmak için onlar gibi olması gerektiğini de anlar.
Böyle başlıyor Martin Eden’ın hikayesi. Sonrasında insan üstü bir çabayla gece gündüz sürekli okur. Yemeden içmeden, uyumadan okur. Yaşamsal gereksinimlerinin bile önüne koyar kitapları. Hayran olduğu, aşık olduğu, ulaşılmaz gördüğü kızın düzeyine ulaşabilmek için okur. O kadar kısa sürede o kadar hırsla okur ki tüm o ulaşılmaz gördüğü insanların düzeyine ulaşır. İşte o andan itibaren de, tam da ulaşmak istediği düzeye ulaştığında ve aşık olduğu kızın da onu sevdiğini söylemesiyle çöküşü de başlar.
Martin Eden içinden çağlayanlar gibi akan bir yazma isteğiyle doludur. Günlerce yazar ve okur. Ancak yazdıklarının hiçbirini kabul ettiremez. Dergilere gönderdiği tüm yazılar geri döner. Bir yandan açlık ve yoksullukla boğuşurken, asla yitirmez umudunu. Kendinden ve yazdıklarından o kadar emindir ki, bir gün gerçekten çok para kazanacağını bilir. Ancak etrafındaki herkes umutsuzdur. Onun tembel bir hayalci olduğunu düşünürler. Martin Eden için önemli olmayan bu düşünce sevdiği kadın tarafından terk edilmesine kadar varır. Bu da onun çöküşünün doruğudur.
Okumayanlar için fazla detaya girmek istemem ancak Martin Eden gerçekten okunması gereken bir kitap. Martin Eden ulaşamayacağını sandığı sınıfın aslında boş budala beyinlerden oluştuğunu görür. Büyük bir hayalkırıklığı yaşar. Jack London çok etkileyici biçimde anlatmış bu hayalkırıklığını. Martin Eden “yeni bir cennet bulamamıştı ve artık eskisini de bulamıyordu.” Eskiden ufacık dünyasında mutlu bir insandı. Cennet sandığı bir noktaya ulaştığında ise artık hiçbir şey onu mutlu etmiyor. Ne geriye dönebiliyor ne de bulunduğu noktadan tat alabiliyor.
Martin Eden bir boşluğa tırmanış hikayesi.
Üzücü, etkileyici, sarsıcı bir hikaye. Kitabı bitirip kapağını kapattığınızda içinizde Martin Eden’ın yaşadığı boşluğu hissediyorsunuz. Jack London’ın müthiş anlatımıyla hiç sıkılmadan okunacak çok etkileyici bir kitap.
"Yaşam sevgisinden de
Umut ve korkudan da azade
Herhangi birisine tanrıların
Çarçabuk sunarız şükran
Yaşam ki ebedi değil
Dirilmez ölenler asla
Ki en yorgun ırmak da
Güvenle döner denize bir yerde."