- Kategori
- Gündelik Yaşam
Mesai saati ve enerji tasarrufu
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız daha önceden de gündeme getirdiği mesai saatlerini gün ışığına göre ayarlama konusunu önerecekmiş.
Hatta, bununla da yetinmeyip Cumartesi gününün yarım gün mesai saati olmasınından da vazgeçmemiş…
Hayır yani, dışarıdan bakan birisi sanır ki Türkiye’de her çalışma ortamı, ofis komple camdan oluşmuş, efendime söyleyeyim, bilgisayarlar, asansörler falan güneş enerjisiyle çalışıyor!..
Toplu taşıma araçları da öyle sanılır, maazallah, bir gün fazladan daha zorunlu olarak kullanılacaklar ya!
Ayol, hangi resmi daire, hangi ofis, hangi işyeri gün ışığından tam kapasiteli yararlanıyor?
Diyelim ki öyle, ısıtması için harcanan enerji, mevsimine göre soğutması?
Vallaha, her şeyi geçtim, mantıkla ele alınacak bir tarafı da yok zaten, de, hadi diyelim ki öyle bir potansiyel enerji var ve devlet de bunu kullanmak istiyor: Yahu, vatandaşın daha neresinden ne yağ çıkaracaksınız, ne süt, ne kıl?
Devlete zeval gelmesin, vatandaş evinde ne yapıyorsa yapsın!
Yok!
Zaten mantıklı değil, ama yine de tutum öyle ortada ki; hani, bizi düşünüyorlar diye beklentide olanlar varsa, hadi diyelim ben anlayamıyorum, peki siz bu yaklaşımı anlayor musunuz?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın görevi pahalı enerjiyi vatandaşın sırtına yüklemeye çalışmak mıdır?
Hoş, bu şekilde enerji tasarrufu olamayacağı çok ortadadır da… Amaç nedir?
******
Haber altına bir yorumcu yazmış, aklımda kaldığınca şöyle diyordu: “Kısaca, sabah ezanından bir saat sonra mesai başlasın dese de, olurdu!”
******
Cumartesi gününün yarım gün mesai önerisine gelince: Yine duyan yabancı birileri sanır ki Türkiye’de acayip bir işgücü var, işsizlik yok, çalışan insanlar iş kapasitesine yetişemiyorlar!
Yetemeyen kapasiteye destek sağlayacak personel de yok; Cumartesi gününü de iş günü ilan edelim madem!
Hoş, Liramızı da sembolleştirdik, acayip değer kattık, gerçi bize maliyeti bilmem kaç milyon dolar ama, artık nasıl oluyorsa: TL’ye değeri Dolar bazında kazandırıyoruz, bir de aç-açık vatandaşın üzerine yıkıyoruz ya…
Hani, neredeyse Kurtuluş Savaşı veriyoruz!
Öyle aç-açık, öyle ekmekten, etten, erzaktan yoksun… Vatan kurtalıyordu o vakitler, şimdi neyi kurtarıyoruz ki?
TL para birimiyken Dolar üzerinden devletin yetkililerinin açıkladığı bedeller hiç mi gözünüze, aklınıza çarpmıyor?
Neyin bedelini ödüyoruz?
Vatandaşlık bedeli ise…
Sayılmadıklarıma sayılsın!...
******
Cumartesi günü yarım gün çalışma önerisine gelince, çalışanına servis, yemek falan sağlayan işyerleri için pek gereksiz bir masraftır; çalışanına yemek, servis gibi imkanlar tanımayanlar için de anlamsızdır; zira en azından ısınma, soğutma gibi masrafları vardır!
Aslında: Doğru düzgün el atılsa bu konuya, tabii ki Tabii Kaynaklar Bakanı kaynaklı olmasa, İLO standartlarına uygun çalışma denetlemeleri yapılsa…
Özel sektörde, özellikle kurumsallaşmamış olanlarında sırf keyfi nedenlerde çalışma saatlerinin ayarlandığına tanık oldum!
Hasbelkader bir adam pek genç yaşlarından itibaren bir tütün şirketinde çalışmaya başlamış, gel zaman, git zaman adama Tütün İşletme Müdürü ünvanı verilmiş. Tütün şirketinin sahipleri acayip zengin, baba mesleği diye öylesine devam ediyorlar, baba vefat edeli de hasbelkader müdür olan adamı da baba yadigarı bellemişler…
Zaten zenginler ya, ne geliştirmek istiyorlar şirketi, ne de yükseltmek!
Dolayısıyla çalışanlarla da muhatap olup, kafalarını yormak istemiyorlar…
İşletme müdürü adlı şahıs da, fırsat bu fırsat diyerek egolarının önüne atları koşmuş, deh dehliyor!
Adam, kış zamanı Cumartesi çalışılsın yarım gün diyor, çalışılıyor!
Yaz zamanı yazlığına gidiyor, Cumartesi çalışması kalksın, gün içi çalışma saatlerine yayılsın diyor, öyle de oluyor!
Yine bu adam kendine pas vermeyen kadınları da işlerinden ediyor…
******
Bunları halledin, mesela, öncelikle…
******
Bir dönem Libya ihracatını da üstlendim, Cuma günleri çalışmıyorlar, Avrupa ile her türlü irtibat içindeyiz, Libya ile çok zor! Yalnızca çalışma saatleri de değil, mesela Amerika ile de pek uyuşmaz zaman mesafemiz, öyle her ulaşmak istediğinde ulaşamaz, istediğin yanıtı alamazsın; Devlet mercii…
Neyse… Cuma günleri onların tatil günüdür, Perşembe ulaştın, ulaştın; iş Pazartesiye kalır! İtalya’daki müşteriye ise her saat ulaşabilirsin, mobil telefonunu verir, aradığında karşındadır, çözüm arayışına girer hemen; bir Libya’ya ulaşman ise öyle kolay değildir! Ulaştın, yanıt alman da zordur; zira kendi başına iş halledemez!
Gele-gide Cumartesi yarım gün çalışma tasarısı gerçeğe dönerse, bir süre sonra yok çalışma saatleri, yok insan hakları, İLO falan derken, Cuma gününün tatil ilan edilmesi gündeme de gelebilir; umarım yanılıyorumdur…
******
Her işe gelende Avrupa, Amerika, Mozambik örnekleri verileceğine bir Bakan olarak bakın bakalım bu ülkenin gerçek sıkıntıları neler ve nasıl çözülebilirler?
İşsiz bekleyenlere iş sahaları oluşturun, laf ola beri gele enerji tasarrufu yapacağız diyene kadar!
Hoş, hepsi satıldı zaten!
Elde ne var ne yoksa…
Bir vatandaş kaldı geriye, onlar da satılıyor işte!
Hala gözleriniz kapalıysa, eee, o zaman, iyi geceler Türkiye!...
http://twitter.com/Gulgunkaraoglu
gulgun_2006@hotmail.com