- Kategori
- Siyaset
Muhtemel bir PKK işgali ve sonuçları

Mevcut durum ilerlediği takdirde ne olacak? Doğu ve Güneydoğu’da Türk’ten, Atatürk’ten habersiz yetiştirilen nesiller, iş bulmak için batıya gittiklerinde ki daha şimdiden PKK’dan e feodaliteden izin almadan buralarda iş yapmak imkânsızdır, batıda “halkların kardeşliği” güler yüzlülüğü ile karşılanacaklarını mı?
Bugün, Kürt kökenlilerin, kendi işyerlerindeki Türklere “yabancı” dediklerini, onları öyle gördüklerini biliyoruz.
Mevcut halin ilerlemesi durumunda şüphesiz hava yolları gene bölgeye işler. Buna karşılık havayoluna talep düşecektir. Çünkü artık batıya gidecek insan sayısı ciddi biçimde düşecektir. Hava yolu işletmeleri muhtemelen seferlerini azaltacaktır. Kuzey Irak’ta Amerikan vesayeti orayı biraz düzende tutuyor gibi görünmekte. Ayrıca bölgede sanayileşmenin gerektirdiği gelişmiş iş gücü, hepsi birer katil olan PKKlıların insafı altında çalışmaya yanaşmayacaktır.
PKK işgalinin resmileştirilmesi durumunda bölgede hiçbir sağlık hizmeti verilemeyecektir. Bu günbölgede birinci basamak sağlık hizmetleri öncelikle Türkiye Cumhuriyeti’nin “Şartlı nakil transferi” özendirmesi ikinci olarak da bölgedeki Türk sağlık görevlilerinin fedekârane çalışmasıyla sağlanabilmektedir. Acana PKK’nın kontrolünde bu hizmetler verilebilecek midir?
Türk askerinin çekilmesi halinde, inisiyatif PKK’nın eline geçektir ki bu durumda ciddi devlet denetimi isteyen hiçbir iş de yapılamayacaktır.
Kaldı ki Türk askerinin çekilmesi durumunda, bölge üzerindeki Ermeni iddiaları, arkasına Rus askerinin alarak gelmekte gecikmeyecektir. Bugün Ermenistan, Rusya’ya bir milyar dolardan fazla borcu olan, toprakları, Rusya’nın Kafkaslardaki sömürge üssü olarak varlığını sürdüren bir uydu devlettir.
Yani Kürt kardeşlerimiz bölgede Kürtçe zılgıtlarla Türklerle barış içinde yaşayacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Çünkü karşılarında Rusya destekli ve medeni açıdan kendilerinden kesinlikle daha ileride olmak iddiasındaki işgal heveslisi bir Ermenistan bulacaklardır. Sözde emperyalizme savaş açmış büyük Stalin’in kırkların sonundaki toprak taleplerini düşündüğümüzde ve ayrıca Kırım’ın Rusya tarafından ilhakına şahit olmuşken Rusya’nın nüfuz kazanmak için Ermenistan yoluyla Türkiye’den toprak talep etmesi hiç de uzak bir ihtimal değildir.
Yani Kürt özerklik hareketi, hiç de barışçı, eşitlikçi bir demokrasi hareketi falan değildir. Kürt hareketi PKK yandaşlarının İngiliz parlamentosundan medet ummalarında görüldüğü gibi Ortadoğu’nun yıkıcı ve vahşi etnik savaş araçlarından biridir. Kürt etnik ırkçılığı öz değer duygusundan ve mantığından yoksundur. Bu yüzden “Ey rakip” gibi bir hayali düşman yaratarak kendi kendine yiğitlik ve erdem aşılamaya çalışmaktadır. Bu da onu sürekli daha vahşi eylemlere itmektedir.
İşte bu hastalıklı ruh hali, muhtemel resmi bir Kürt etnik ırkçılığı işgali halinde Kürt kökenli herkesin üzerine bir damga gibi yapışacaktır. Doğunun Kürt etnik ırkçılığınca işgali halinde Kürt kökenli olmayanlar, düne kadar kendileriyle akraba olmakta beis görmedikleri insanların aslında ayrılıkçı, yırtıcı, kindar ve vahşi insanlar olduğunu ister istemez düşüneceklerdir. Daha düne kadar yan yana oturup düğünde, cenazede eşlik ettiğimiz insanların, aslında bütün niyetlerinin, vatanımızı bölmek olduğunu düşünmememiz artık mümkün olmayacaktır.
Ve gene belirttiğimiz gibi Kürt etnik ırkçıları, sürekli olarak ulusal hukuk birliğini istismar ettikleri Türk anlayışından ve hoşgörüsünden sonra karşılarında, çocuk katili ve Rus tasmalı Ermeni işgal kuvvetleriyle onların patronları olan Rus ayısını bulacaklardır.
Kürt bağımsızlığı hayali asla uluslaşamayacak bir topluluğun ağzına çalınmış bir parmak emperyalist bal. Bu zehirli balın tadına kanmakta ısrar edenler Tük Ulusu’nun meşru müdafaa hakkını kullanması durumunda artık arkasına sığınacakları hiçbir hukuki koruma bulamayacaklardır. Bu artık iyi ce anlaşılmalıdır.