Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '13

 
Kategori
Deneme
 

Mutlu Aşk Vardır

Mutlu Aşk Vardır
 

“İnsanoğlunun üç meselesi vardır,” der, La Bruyere. “Doğmak, yaşamak ve ölmek. Ama o doğduğunu hatırlamaz, ölmekten korkar, yaşamasını bilmez!” Bilmediği bir şey daha vardır, yaşamakla ölmek arasında. Bazen kısa bir zaman dilimine sığdırılabilen, bazen bir ömre yayılabilen…

Sevmek, deriz adına.

Ama insanoğlu onu da beceremez.

Ya sevmeyi bilmez, ya sevgisinden ölür, ya da gider sevdiğini öldürür!

Doğarken, Tanrı’nın sevgisini ruhuna üflediğine inanılan insan nasıl olur da sevmeyi bilmez, bilinmez…

Belki de en çok kendimizi sevdiğimizdendir, başkalarına verecek sevgimizin olmayışı.  Öyle ya, Narkisos’un  genlerini taşımadığımızı bize kim söyleyebilir?

Aslında en önemli sebep galiba mükemmele karşı duyduğumuz zaaf. En iyiyi, en güzeli, en doğru olanı bulmak… Sanki onu bulduğumuzda sevgi otomatik olarak devreye girecek.

Yok böyle bir şey!

Olmadığını da biliriz, biliriz de hep yeni mazeretlerimiz vardır hazırda bekleyen.

Bilenler bilir elbet, sevginin kendiliğinden oluştuğunu. Neden, nasıl olduğunu anlamadan ortaya çıkıverdiğini. İster ilk gençlik heyecanıyla olsun, ister demlenmiş duyguların imbiğinden süzülerek yaşansın, sevgi her yaşta ayaklarımızı yerden keserek yaşanan tek duygudur. Mutlu ya da mutsuz olmanın hiç önemi yoktur. Elbette kimse mutsuz olmak için sevmez ama mutsuzluğun bile kendine göre hüzünlü bir tadı vardır.

Bazen bir mucize gibi yaşanır. Tüm değerleri, kuralları hiçe sayarak gerçekleşir. Para, şan, şöhret, taht göze bile görünmez, yüreğin peşinden gidilir. Bazen hepten imkansızdır, sadece sever ve acı çekersin… Yapabileceğin hiçbir şey yoktur, kendini zorla sevdiremezsin!

Bazen de her şey dört dörtlük gibi gözükür ama yolunda gitmeyen bir şeyler vardır, bilirsin. Ve hayat hep Aragon’u destekler bu konuda. Öyle sonuna kadar mutlu yaşanan aşklara pek rastlamayız.  Çoğu kez romanlarda çıkar karşımıza, mutlu aşklar. Bir “Cemile”de okuruz örneğin, Aytmatov’un bozkırda yeşerttiği o kendiliğinden filizlenen arı duru aşkı.  Sonra aklımıza Marquez düşer ve Florentino Ariza’nın  bıkıp usanmadan severek beklediği Fermina Daza.

 Onların 51 yıllık uzun aralıklı aşklarına karşılık, 58 yıllık bir gerçek bir birlikteliğin öyküsü bize mutlu aşkın hep var olacağını anlatmak ister gibidir.  Bu aşkın kahramanları Gazeteci yazar Andre Gorz ve Dorine hayatlarında olduğu gibi ölümde de ayrılmak istemez ve birlikte intihar ederler. Muhteşem ikiliden Andre Gorz’un ölüm döşeğindeki karısına yazdığı mektubun ilk satırlarını sizinle paylaşarak, mutlu aşkın olup olmadığına dair kararı size bırakıyorum… “Seksen iki yaşına yeni girdin. Hala güzel, çekici ve arzu uyandırıcısın. Elli sekiz yıldır birlikte yaşıyoruz ve ben seni her zamankinden çok seviyorum. “

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 235
: 2079
Kayıt tarihi
: 26.09.07
 
 

Burada yazarken kim olduğumuzun, ne olduğumuzun bir önemi olmadığını düşünüyorum. Önemli olan yaz..