Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '08

 
Kategori
Sinema
 

Mutluluk - Töre

Mutluluk - Töre
 

Arkadaşlarla hemen her hafta sonu sinemaya gideriz. Özellikle kış aylarının vazgeçilmesi gibidir sinema bizim için. Çok istememe rağmen mutluluk filmine gidememiştim. Belki de kitabı ilk çıktığı gün okumamın etkisiydi. Daha önce kitabını okuduğum, sonra film haline getirmek için değiştirilmiş senaryoların olduğu filmlere gitmiş ve hiç beğenmemiştim. Okurken hayalimde canlandırdığım dünyadan farklı bir atmosferde film izlemek bende hayal kırıklığı yaratmıştı. Aynı şekilde mutluluk filminde de hayal kırıklığına uğramaktansa gitmemeyi tercih ediyordum.

Akşam televizyonda filmi izledim ve bayıldım. Her şeyden önce senaryo haline getirmek uğruna hikayede fazla oynamalar yapılmamıştı. Filmin sonu kitapta okuduğumdan farklı bitiyordu fakat beni rahatsız etmedi. Oyunculara ise diyebileceğim tek söz var ; Bravo...Harika oynamışlar. Yakalanan manzaralar, ışık çok iyi ayarlanmış. Müzikte aynı şekilde. Bence harika bir film olmuş.

Bütün gerçekliğiyle, sadeliğiyle, abartmadan hikaye çok güzel işlenmiş. Özellikle gençlerimizin izlemesi gerekir diye düşünüyorum. Çünkü hala doğuda bu tarz olayların olmadığını, kalmadığını zannedenler var. Sadece okul-dersane-eğlence üçgeninde sıkışıp kalmış gençlerimizin hiçbir şeyden haberi yok. Ülke gerçeklerini bilmiyorlar. Çalışan, evli bir yetişkin olduğu halde bana, '' gerçekten böyle şeyler oluyor mu? '' diye soran yirmiiki yaşında genç kızlarımız var.

Her ne kadar evlerine televizyon, çamaşır makinası, buzdolabı, klima girmiş olsa da töreler hep aynı doğuda. Neredeyse kız olmak bile suç sayılabiliyor. Aldattığına inandığı eşlerinin burnunu kesenler, namus namus deyip sonrada gencecik kızları kandıranlar-ölümüne neden olanlar, başlık parasına satılan kızlar, okuyan kızların kötü yola düşeceğini düşünenler...Bunların hepsi bizim ülkemizde maalesef. Bir ara yoğun olarak Batman intiharları vardı gazetelerde.Hala var mı intiharlar bilemiyorum.

İki farklı dünya arasına sıkışıp kalmış genç kızların çaresizliği var doğuda. Töreler ve evlerine televizyonla giren farklı bir dünya. Sadece genç kızlar değil genç erkekler de benzer sorunları yaşıyordur. İki dünya arasında bir denge kurmak onlar için zaten çok zor. Törelerle bu daha da zorlaşıyor.

Hele hiç suçu olmayan bir masumun öldürülmesini ise akıl almıyor. Suçu işleyen değil de mağdur durumdaki cezalandırılıyor. İnsan aklının kabul etmediği bu vahşette töre adı altında yapılıyor. Arapların doğan kız çocuklarını diri diri toprağa gömmesi kadar mantık dışı bir anlayış.
Bence herkesin izlemesi gereken bir film. Ya kitabı okuyun yada filmi izleyin derim.

 
Toplam blog
: 265
: 642
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1974 İstanbul doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. Bursa'da yaşıyorum. Her zaman yazıp defterler, aj..