- Kategori
- Kişisel Gelişim
- Okunma Sayısı
- 1429
Mutluluk ve oyunu

Yazıyı hızlı okumamanızı tavsiye ederim.
Bu bir oyundur;
Başarıya giden yol yanlış tanımlandığı bir oyun..
Başarı yolunda ilerleyen bireyler bu tanımlamalardan etkilenip sorgulama yapıyor.
Tanımlanan yol için kendinde tanımlanan bu özellikleri göremeyenler kendini güçsüz hissediyor.
Onlara deniyor ki kendini güçsüz hissetme, her zaman yaparım ederim diye düşün diyorlar. Oysa her başarının güçsüzlüklerin yaşanması sonrası geldiğini pekala biliyorlar.
Bu yanlış başarı yolunu tarif ederken, bu tanımlamaları yapmadan önce kendilerinin de zayıflık hissetiklerini unutuyorlar mı?
Yanlış olan denir peki?
Olumlu, yapıcı , kontrollü ol, insanları sev, güçsüz hissetme, iyi ol, mutlu ol. Deniyor ki gerçek mutluluk sürekli ruhsal iyi olma halidir. Ne kadar yanlış bir yönlendirme, zafer yolunda ilerleyenler, girişimciler, hayatının en berbat gününü yaşayanlar, çökenler, bitenler, başarıya koşanlar için…
Mutluluk, hayatın iniş çıkışını bilmek, kabullenmek, her sıfır noktasından sonra başarının geleceğini ummak, hayatı farklı ruh halleri ile yaşamak; herşey bir kenara mutluluk üretmektir.
Üretirken de sürekli değişmez bir süreç yaşamak imkansızdır.Yani sürekli ruhsal olarak iyi olma durumu başarı ve mutluluk için üretenlerde olması imkansızdır.
Muhakkak üzülecek sevinecek vazgeçme noktasına gelecek, tükenecek, umutlanacaksınız. Bunları yaşayanlar başarı ve mutluluk yolundadır. Hayatta elde ettiginiz mutluluklar öncesi doğru yolun unsurlarıdır bunlar.
Bu yolda ilerlerken , üzülürken, sevinirken, kendini kötü hisserderken, başarızlıkla yüzleşirken yani aslında üretme , başarma mutluluk yolunda ilerlerken, sürekli ruhsal mutlu olmaktan, gülün her şeye, sevinin, eğer güçsüz hissediyorsan hissetme başaramazsın diyenlere kulaklarımızı kapamak bu yolculukta yapmamız gerekenlerdendir.
Bu bir oyun. Kazanıyorlar.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Önce, Yüreğin yanmış olacak. 'Yürek yanmadan göz yaşarmaz.' Mücadele edilmez. Yaşamında; İnanacaksın ve İsteyeceksin. Kimden? Sadece kendinden. Neden? Başka türlü, Tırnaklarınla çıplak kayalara tırmanamazsın. İnanacaksın. Kime? Kendine, sadece kendine. İnanmayan mazeret bulur. İnanan devam eder. "Elimdem kimse tutmadı, amcalarım yoktu, torpil bulamadım, ah...param olsaydı, Biz anadan, babadan ne gördük ki, Öğretmenim not vermedi, İşyerinde hakkımı yediler?" Özeti ile bedelini ödemeden sana kimse bir bardak su dahi vermez. Buna inandın mı? Yolundan seni kimse alıkoyamaz. Unutmadan; Kirli su içilmez. Aynen; Ahlaksızca, haksızca, gasp edilerek kazanılan servet gibi. Pis ve kirli su gibi olur. Kirli para kazanılmaz mı, Böyle de kazanırsın, Huzurun alınır. Başını yastığa rahat koyamazsın. Açıklanan şekilde, kaybedeni, ne okudum ne de duydum. Yolunuz açık olsun. Sağlıcakla kalınız.
Canmehmet 18.02.2007 9:38- Cevap :
- Canmehmet Bey, Değerli yazılarınızı takip ediyordum,bireyi olumlu yönde sarsan yorumunuz icin de cok tesekkur ederim. 18.02.2007 16:28