- Kategori
- Siyaset
Neden bizi Avrupa Birliği'ne alamazlar?

Avrupa Birliği ekonomik bir topluluk değil. O eskidendi. Hatta adı AET, yani Avrupa Ekonomik Topluluğu idi. Peki Avrupa Birliği'nin kuruluş amacı nedir? Hangi amaçla tarih boyu birbirini gırtlaklayan bu ülkeler bir araya gelme ihtiyacı hissetti? Ne oldu da çok değil, daha altmış yıl önce birbirlerini boğazlayan insanlar aynı bayrak, amaç ve para altında birleşti? Bu sorunun cevabı yirmibirinci yüzyılda değişen dünya dengelerinde yatıyor. Yirminci yüzyılda iki kutuplu olan dünya dengeleri, Amerika’nın Rusya’yı alaşağı edip Sovyetler Birliği'ni dağıtmasıyla altüst oldu. Amerika muazzam mali kaynakları ile karşı konulmaz askeri gücünü hiçbir insani kaygı duymadan kullanarak nihai planını gerçekleştirdi ve kayıtsız şartsız dünyanın tek hakimi haline geldi. Amaç neydi? Tabii ki dünyanın kaymağını kendi halkına yedirmek.
Basmakalıp gibi gelen bu söze hakkını vermeliyiz, bugün petrol kaynakları gün be gün azalırken, dünya alternatif enerji arayışlarına hız verirken Amerika’da hala benzinin galonu bir dolar civarında... Bir galon 3,78 litre, bir dolar da 1,42 YTL etmekte.... Benim zavallı halkım ise bir galon benzine 7,3 dolar ödemekte... Niye? Amerikalı daha zengin ve refah yaşasın diye...
Konuyu dağıtmayalım, işte bu Amerika Çin’i de ekonomik yönden kıskaca alıp elini kolunu bağlayınca Yaşlı Avrupa’yı aldı bir korku... Amerika ile hem ittifak yapmaları hem de ona yem olmamaları lazımdı. Kendi varlıklarını korumak için çareyi Avrupa Birliği'ni kurmakta buldular. Bugün Romanya ve Bulgaristan’ın da katılımıyla 27 ülkeye, 492 milyon nüfusa ulaştılar. Yirmi yedi ülke de hikaye aslında. Avrupa Birliği demek Almanya ve Fransa ile onların yandaşı birkaç ülke demek. Diğerleri sığıntıdan farksız. Gelelim Türkiye’ye.. Bir kere bu ülke çok kalabalık. Halkı eğitimsiz, işsiz, yoksul. Daha köylülükten kurtulamamış. Birey olamamış. Demokrasi, insan hakları ulus ve devlet kavramı daha kafalarında oluşmamış. Meslek sahibi olan çok az. Nasıl alsınlar aralarına... Üstelik eğer Türkiye’yi alırlarsa, nüfusundan dolayı Avrupa parlamentosuna 90 parlamenter verecek Türkiye.. Olacak iş mi şimdi bu? Avrupa Birliği'ni Türkiye mi yönetecek yani? Hem de yüzde 25’i sabıkalı olan bu meclisin parlamenterleriyle. Hadi oradan...
Avrupa’nın tek derdi var, Orta Doğu petrollerini kullanmak ama o bölgeye sınırı olmamak. Yani arada kendilerini emniyette hissettirecek, Batı taraftarı gelişmekte olan bir tampon ülke olması. Türkiye diye düşündünüz değil mi? Yanlış. Kürdistan. İşte bizi ilgilendiren eses mesele de bu. ABD ve AB tarafından oluşturulan Batı’nın ana hedefi Türkiye’nin doğu ve güney doğusunu koparıp az gelişmiş Kürdistan’ı kurmak, asıl tampon bölgeyi oluşturmak, Türkiye’yi de iyice yontup kıvama getirdikten sonra eğitimli, genç işgücü ile askerini kendi bünyesine katmak.
Bizim de adım adım yürütülen bu planı durduracak yada kendi lehimize çevirecek halimiz kalmamış artık. Ne siyasi irade, ne sivil toplum örgütleri, ne de o en güvenilir kurum dediğimiz silahlı kuvvetlerimiz.
Ben teşhisi koydum, hadi çözüm önerin de görelim...