- Kategori
- İnançlar
Neden Sürekli Mutluluk Yok? Mut'un Anatomisi. Mut ve Zaman İlişkisi

Acılar zamanın geçmediği andır, neşeler zamanın hızını arttırırken ölüme hızla koşan zamanın motoru dakikada aniden 10 bin devir yapar.
İnsan ömründe bir çok duyguyu yaşayıp tadarak gidiyor bu dünyadan. Çocuğu olduğunda mutluluktan uçuyor. Annesi yada babası vefat edince hüzne boğuluyor. Acısı ve tatlısıyla her duyguyu yaşaya yaşaya yol alıyoruz.
Peki acı olmasa, hüzün olmasa?
Hiç kederlenmeden hep mutlu olmak mümkün mü?
Aslında acı, keder ve hüzünlerimiz bizim için rahmettir. Bu sayede bizler acısı olanı anlarız. Empati kurarız.
Peki Müslümanca bir tavır nasıl olmalı?
Kuran, bizim zaten sınav olacağımız konuları listelerken ölüm bu sınavların başında gelmekte. Fakat gerçekten iman edenler isek ölümün bir son olmadığını bilmek ve ona göre tavır almak zorundayız. Allah yolunda ölenlerin aslında ölmemiş gibi olmaları buna bir örnek.
Sağlığında Allah yolundan ayrılmamış ve salih amellerde bulunmuş her Müslümanın kendisi için ölüm bir kurtuluştur.
Zira, bu dünya ehli iman için mutlu olunabilinecek bir yer değildir. Bizler yüreklerimizin ta derinliklerinde Bosna'da tecavüze uğrayan anaların, bacıların acılarını yüreğimizde en az İzzetbegoviç kadar hissetmedik mi?
Evleri yakılan yıkılan, çocuklarının cansız parçalanmış cesetlerini kucaklarında taşıyan Filiztinli anaların babaların acılarını Rachel Corrie ve Ahmed Yasir kadar hissetmedik mi?
1000 derecelik termo dinamik bombalarla çoluk çocuk demeden öldürülen kafkasyalıların acılarını unuttuk mu?
Fellucede, Halepçe'de yok edilen kardeşlerimizin çığlıkları uzakta olsakta yüreklerimizde yankılanmadı mı?
Mutluluk bir Müslümanın neyine ki?
Neyimize mutlu olacağız? Bize bahşedilenlere elbette şükredeceğiz. Bununla beraber başkalarının acıları bizi de üzmüyorsa işimiz yaş.
Afrika'da, Ortadoğu'da, Asya'da dünyanın her yerinde 1 milyar aç insan varken, 60 milyon insan emperyalist ABD'nin sokaklarında evsiz ve çöpten beslenirken bizler mutlu olabilirmiyiz?
Ölümü öldürmek zorundayız hepimiz. Tıpkı Ümmü Süleym gibi, nasıl olsa bizler tekrar sevdiklerimizle karşılaşacağımıza iman etmiyormuyuz? O zaman sorun nerede? Elbette zor dayanmak acılara, sevdiklerimizi kaybetmeye. En zoruda bir insan için kendi evladının ölümünü görmesi, Allah böyle acıları düşmanıma vermesin.
Bununla beraber hayatları bencilce geçen ve zevkle sefa içinde yaşayan egoistler kendilerini yaşadığını sanan YAŞAYAN ÖLÜLERDİR.
Böyleleri tatmadıkları zevk bırakmazlar, içki, gece hayatı, esrar, kokain, seks, grup seksi, eroin en sonunda pasif gaylik bu tip insanların hayatlarında olan şey.
Asla hayatlarının bir bereketi yok. Nefsin zevk duygularıyla geçen sürekli mutluluk peşinde koşanların zamanlarının bereketi yoktur. Ne zaman yaşlandıklarını bile anlayamazlar.
Zira, zaman bencil insanlar için farklı akar. Bereketsizdir zaman onlar için, ama onlar bunun asla farkında değildirler.
Salih amel peşinde koşan insanlar 30 yaşında bile olsa 20, 40 yaşında bile olsa 30, 50 yaşında bile olsa 35 yaşında gösterirler, zaman onlar için uzun geçsede, aslında ömürlerinin bereketini en çok Hakkı ve Sabrı madalyon yapıp boyunlarına asıp salih amel peşinde olanlar görür.
Gerçek mutluluk başkalarının mutsuzluğunu paylaşmak veya bunu gidermekten geçer.