Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

07 Mart '07

 
Kategori
Anılar
 

O 100 yaşında idi.

O 100 yaşında idi.
 

Yaşam bize verilen en büyük hediye, onun bütünüyle verildiğini çoğu zaman unutabiliyoruz. Bu çelişki nasıl oluyor hala anlamış değilim. Bir yanda yanlız kalmaktan korkuyoruz. Diğer yanda çevremizi yakıp yıkıyoruz. Nasıl bir çelişkidir bu ...

Her bir canlının bir görevi, bir yaşam hakkı olması bizim hayatımızdaki bir parça değil midir. En önemsemediğimiz varlığı incelemeye çalışsak ömrümüz yetmez. O yaratılmış ve yerini almıştır, bu düzen içinde değerlendirmesi size kalmıştır. Dengeleri bozmaya kalktığımız zaman acısına da gene bizler katlanacağız.

Hastanede doğru idare odasına yönlendim. Görevliye bu gün bana verilen görevi sordum. Bana istasyon, oda numarasını bir buket de çiçek verdiler. Görevim ameliyata girecek bir hastaya refakat etmekti. Daha çok kendi milletimden, lisan problemleri olanlar verilmekte ise de, bu seferki kişi bir Alman idi. Biraz bilgi almak istedim. Çok yaşlı bir ziyaretçisi varmış, duyma ve konuşma özürlü, onun için bana doktor ameliyat hakkında bilgi verirken yardımcı olmamı istediler.

Odaya girdiğimde pencere önünde oturan bir yaşlı hanım, yanındaki sandelyede oturan yaşlı beyin elini okşuyordu. Elimdeki çiçeği uzatarak onlara her hangi bir yardımım olup olamıyacağını sordum. Yaşlı adam bana dönerek teşekkür etti, zamanınızı bu ihtiyarla niye harcıyorsunuz dedi. Biraz şaşırmıştım. Kendisine rahatsızlığını sordum. Kalbinden rahatsızlığı, nefes almakta zorluk çekiyormuş. Baş dönmesi, yorgunluk daha bir çok problemleri olduğunu söyledi. El işaretleri ile anlatıyordu hanımı da anlasın diye. Kalbine ritim aleti takmışlar, bir zaman sonra da kalbinin ritmide aktiv duruma gelince iki ritim içersinde kalp çalışmaya başlamış. Yapılacak ameliyat bu imiş. Bu arada hep beraber doktoru beklemeye başladık.

Doktor geldi ve kendisine yapılacak olan ameliyatı anlatmaya başladı, en fazla 10 dakika sürecekmiş. Yarın da evine gidebileceğini söyledi.Kalbi elektrik akımı ile bir anlık durdurup. Tekrar ikinci bir akımla çalıştıracaklarmış.Tabii bu arada kendi ritmi bloke edilmiş olacak .Ritim cihazı devreye girecekmiş .Bütün bunları da bağlanacağı bilgisayar yapacakmış. Ancak bu kadar hassas ayarları o yapabiliyormuş. Rizikosunu sorduğum zaman "hiç bir rizikoşu yok. Yapmış olduğumuz kontrollerde bu da binde bir görmediğimiz bir damar zayıfsa önün yırtılma tehlikesi var" diyerek yanımızdan ayrıldı. Bir saate kadar haber gelecek tekerlekli bir sandalye ile ameliyat odasına kadar götürecektim.

Bir ara pencereden uzaklara daldı gitti yaşlı amca. Ne düsündügünü sordum. Kafasını çevirmeden bana bunlara neden katlanıyorum biliyor musun dedi. Şu yanımdaki çocuk için, ben olmazsam ne yapar. Birden şaşırdım yanımızda karısından başka kimse yoktu. Sordum hangi çocuk diye?

Kafasını çevirmeden karısının elini tutarak bu dedi. Ben onu karısı sanmıştım meğer kızı imiş. Tbi ki gözünde o bir çocuktu. "Ben" dedi "Kral devrini gördüm. Hitler devrini 2 dünya savaşı bir de bu günler. Tam 98 yaşındaydı o bizim amca. Artık yer vermek lazım diyordu o açık bilinci ile ama bırakmıyor bizi bekliyen görevler, iste bu kücük çocuk ben olmasam tek başına ne yapar."

Tekerlekli sandelyeyi iterken gözleri yaşlı odadaki benden yaşça büyük kücük kızı düsünüyordum....

Amcayı mı soruyorsunuz? geçenlerde 100 yaşını kutladı. Kalp de tıkır tıkır çalışıyormuş. Tek şikayeti köpeğinin çok yaşlı olması, onu merdivenlerden yukarı çıkarırken zorlanıyormuş. İğne uyutmak gibi hiç de niyetim yok.O canı benmi verdim. Ben nasıl öleceksem o da , o tadı kendi kendine yaşamali, buna ondan başka kimse karar veremez diyor.

Bir asırlık tarih o amca herşeyden önce de bir insan. Cook görevi var, gözündeki o ufak kız çocuğu bir de merdivenleri çıkamayan taşıdığı köpeği.

Bunları görünce savaşlara, birbirimize yaptığımız işkencelere nasıl dayanabiliyoruz diye kendi kendimi sorguluyorum.

Canlarım bu yalancı bahardan kendinizi iyi kollayın. Sizleri de bekliyen o kadar çok görevler var ki.
Saygılar.

 
Toplam blog
: 271
: 1289
Kayıt tarihi
: 20.02.07
 
 

Bütün canlıları seven, kendi penceresinden yaşamı anlamaya çalışan, onlardan bir şeyler öğrenmek ist..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara