Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '09

 
Kategori
Eğitim
 

Öğretmenler gününde siyasetçilere hatırlatma

Öğretmenler gününde siyasetçilere hatırlatma
 

Şu günlerde Turgut Özakman’ın “Cumhuriyet” isimli romanını okuyorum. İsmet Paşa İzmir’de bulunan Halide Edip, Yakup Kadri, Falih Rıfkı Atay ve Asım Us’tan Ege bölgesindeki Yunan ve Rum mezalimini saptamalarını istemiştir. İnceleme gezisi sırasında aralarındaki bir konuşmada Halide Edip M.Kemal’in “Savaştan sonra birbirimizi yiyeceğiz.” sözünü hatırlatıp sorar: “Bu ne demek?” Falih Rıfkı yanıt verir: “Şu demek: Eski ile yeni, yani geri ile ileri, yani yanlış ile doğru, yani kara ile ak, yani yobaz ile aydın, yani ortaçağ ile yeniçağ çatışacak. Kaç yüzyıldır çatışıyor. Yeni galip gelirse kurtuluruz. Eski galip gelirse yine ortaçağda kalır; Batının yanaşması ve emir kulu oluruz.” Tartışma sürer. Halide Edip tartışmanın bir aşamasında: “Yeter, konu bitmiştir.” diye kestirip atar. Asım Us gülümsemeye çalışarak: “Yavaş yavaş birbirimizi yemeye başladık bile.” der. İngiliz Yüksek Komiseri Sir Horace Rumbold, elçilik ileri gelenlerini toplamış, toplantıda durum değerlendirmesi yapılmaktadır.

Mr.Ryan söz almıştır: “Türkiye siyasetimizin yenilgiye uğradığını kabul etmek zorundayız. Bunu emperyal bir olgunlukla karşılamak zorundayız. Ama önümüzde barış görüşmeleri var. Barış görüşmelerine hem İstanbul, hem Ankara yönetimlerini birlikte davet edeceğiz, değil mi efendim?” diye sorar. Sir Horace Rumbold, Mr. Ryan’ı doğrular: “İstanbul yönetiminin varlığı bizim için büyük bir avantajdır. Bu avantajı çok iyi kullanabiliriz. Kaldı ki Türkiye’nin tarihten devraldığı birçok sorunu var. Uzun savaşlardan yeni çıkmış, imkânı az, yoksul, karışık, etkilere açık, birçok şey için dışarıya, yani bize muhtaç, çağdışı bir toplum. Yaşamak için kendini yenilemek zorunda. Bunu yaptığı zaman tutucu, gerici güçler, biraz teşvikle harekete geçebilir. Bu özellikleriyle Türkiye, üzerinde oynanmaya çok elverişli bir ortam. Bu durumda, elimize kayıplarımızı telafi edebileceğimiz birçok imkân geçeceğini sanıyorum. Kötümser olmamız için bir neden görmüyorum.” der. M. Kemal Paşa Bursa’da öğretmenlere seslenmektedir: “Hanımlar, Beyler! Bu noktaya kolay gelmedik. Ama bilelim ki bugün ulaştığımız nokta gerçek kurtuluş noktası değildir. Gerçek kurtuluşa ancak uygar, çağdaş, bilime, fenne ve insanlığa saygılı, bağımsızlığın değerini ve şerefini bilen, hurafelerden arınmış, aklı ve vicdanı hür bir toplum olduğumuz zaman ulaşabiliriz. Okul genç dimağlara insanlığa, yurda ve millete saygıyı, şerefi, bağımsızlığı öğretir. Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için izlenmesi gereken yolu belirtir. Öğretmenler! Ordularımızın kazandığı zafer, sadece eğitim ordusunun zaferi için zemin hazırlamıştır. Gerçek zaferi bilgisizliği yenerek siz kazanacak, siz koruyacaksınız. Çocuklarımızı ve geleceğimizi ellerinize teslim ediyoruz.

Çünkü aklınıza ve vicdanınıza güveniyoruz.” Şimdi ulu önderin aklına ve vicdanına güvendiği öğretmenlere büyük görev düşüyor. Memleketin içine düştüğü duruma bakarak bu duruma düşülmesinde kendi rolünü içtenlikle değerlendirmek. Ne oldu da “Eğitim ordusu, ordunun hazırladığı zeminden yararlanarak kendi zaferini gerçekleştiremedi?” diye kendine sormak. Öğretmenlerin sorması yetmez. İşin uzmanlarına yetkiyi veren ve alan siyasetin de samimiyetle özeleştiride bulunması gerekir. Türkiye zor günler geçiriyor. Çıkış için ortak akıl üretilemezse işler hepten karışacak. Görünen o ki öğretmen yetiştirme ve eğitimi başta olmak üzere uygulanan eğitim politikası iflas etmiştir. Milli eğitimin amaçları ile gerçekleşenlerin birbiriyle örtüşmemesi bunun en somut göstergesidir. Sonuç olarak Kemal Atatürk’ün yolundayız diyerek siyaset yapanlar suçu öğretmenlerin üzerine atarak sorumluluktan kurtulamazlar. En başta ayakları yere basan, ülke gerçeklerinden yola çıkan, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti anlayışını temel alan, öğretmen yetiştirme ve eğitimini de kapsayan bir eğitim reformu paketini halkın önüne koymak durumundalar. Türkiye’nin eğitim reformunu başarıya ulaştıracak eğitimcileri vardır eksik olan siyasi iradedir. Tüm zorluklara ve zorbalıklara rağmen görevini layıkıyla yerine getirmeye çalışan öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun.
 
Toplam blog
: 114
: 860
Kayıt tarihi
: 29.12.06
 
 

Osmaniye Düziçi doğumluyum. Sınıf öğretmenliği, ilköğretim müfettişliği, il milli eğitim müdürlüğ..