Okullarda serbest kıyafetin sonucu:Pejmürde öğretmenler, pejmürde öğrenciler

Kamuda kıyafete yönelik en belirgin problem  “başörtüsü” yasağı uygulamasıydı.

Özel hayata yönelik kıyafet kısıtlamaları demokrasinin gereği ve bir insan hakkı olarak özgürleştirilmiştir.

İlkel sayılabilecek dayatmalar ortadan kaldırılarak kamuda kangrene dönüşmüş bir sorun ortadan kalkmıştır.

Buraya kadar alınan ve uygulanan karalar kamu vicdanını rahatlatmıştır.

Hepimizin bildiği gibi kamuda kıyafetle ilgili söz konusu yasaklayıcı uygulamalar yasal düzenlemeler ile geçen yıl kaldırıldı.

Devlet Memurlarının kılık kıyafetini düzenleyen yönetmelik en son olarak Ekim 2013 tarihinde değişti. Ancak bu değişim sadece kadın memurların başörtü takabilmesine yönelik bir uygulamaydı.

Yönetmeliğin erkeklerin kıyafetinde uygulanan yasaklayıcı hükümleri halen devam etmektedir. Bundan dolayı da bazı sendikalar tarafından kıyafette ve fiziksel görünümde sınırlama ve yasaklara son verilmesi yönünde “sivil itaatsizlik” eylemleri başlatıldı. Bununla birlikte bir çok öğretmenin kılık ve kıyafeti, fiziksel görünümü değişmeye başladı.

Toplumumuz tarafından bu görüntüler kabul görmediği gibi, öğretmenlerin serbest kıyafeti ve fiziksel görünümleri yüksek sesle eleştirilmektedir.

Toplumumuz öğretmenini “rol model” olarak gördüğünden düzgün ve kabul edilebilir kıyafet ile okula gelmesini istemektedirler.

Öğrenci velileri okullara gittiklerinde kimin öğretmen, kimin veli, kimin ne olduğunu anlayamamaktadırlar.

Çünkü birçoğunun üzerinde kot pantolon, deri mont, şalvar tipi pantolon, cüppe tipi ceket, top sakal, günlerce tıraş edilmemiş yüzler, mini etekli, vücut hatlarını olduğu gibi yansıtan kıyafetlerde öğretmenler görmektedirler.

Sendikalar ve öğretmenler bu perişan görüntülere “özgürlük” demektedirler. Son iki yıldan bu güne kadar da fiilen öğretmenler tarafından uygulanmaktadır.

Öğrencilerin de, öğretmenlerinden farkı bulunmamaktadır.

Okula girdiğiniz de kim öğretmen, kim öğrenci, kim dışarıdan gelmiş bilen yok.

Kız öğrencilerde mini etek, ya da tam kapanma, erkek öğrencilerde Amerikan dizilerinde gördüğümüz uçuk kaçık giyim ve davranış tarzları göreni de velileri de rahatsız etmektedir.

Görünen odur ki, okullarımızda kıyafet konusunda ciddi bir boşluk ve boş vermişlik bulunmaktadır.

Yanlış anlaşılmasın, öğretmenlerimizde “tek tip kıyafeti” savunmuyorum. Tertipli ve düzenli olduktan sonra, kıyafeti kamuda kabul gördükten sonra kendisine yakışan her şeyi giyebilirler.

Ama öğrenciler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Her okulun bir forma modeli olmalı ve uygulanmalıdır. İlkokulda, ortaokulda, lisede öğrenciler öğrenci olduğunu belirtir şekilde giyinmelidirler. Hatta okul formalarında hangi öğrencinin hangi okulda okuduğu anlaşılmalıdır.

Özetle,  toplumumuz ne pejmürde öğretmen görmek istiyor ne de pejmürde öğrenci görmek istiyor.

Milli Eğitim Bakanlığının bir an önce bu yanlışlıktan dönmesi herkesin yararına olacaktır.

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…