- Kategori
- Şiir
Ölülerime ağıtlar 1
Herkes erken ölür
ama
bu insan gerçekten erken öldü
arkasında ıpıssız bir yalnızlık bırakarak
kimseler onu anlamadan,
vahşi bir Dünya’da
uygar kalmaya çabalarken
> ,
bir oyuncuydu
iyi oyuncu değildi
ama
ünlü bir oyuncu oldu
>,
onunla çok acaip bir öyküde karşılaştım
inanmamak serbest
>,
eski bir arkadaşın
o an için
eski sevgilisiydi
isteyerek kendi ayrılmıştı
ama
onu görmek istemişti
>,
saz’ist arkadaşım
beni de aldı yanına
ahşap bir villaya gittik
Boğaziçi’nin caanım yeşillikleri içinde
aç karnımızla
başka gavurların tokluklarını gördük
çatı katıydı
derin dondurucuda
sonsuz gıda vardı
beni en az 2 ay doyururdu
>,
konuştuk konuştuk
boş yere boş yere
ben bile bile
onlar bilmeden
ya da
bilmez gibi yaparak
sonuçta ikisi de oyuncu,
bir Artaud-Beckett oyunu melezi seyrederek
tek kişilik zorunlu seyirci hesabında,
geceyarısını geçti
istersek kalmamızı söyledi
ve birimizin 10 kişi sığar yatakta onla birlikte yatabileceğini,
arkadaşım yerde yattı
ben onun yanına sokak elbisemle kıvrıldım
düşümde onunla sevişip boşaldım
elim eline değmedi
bu öykünün boşluğu beni hala sarsar
>,
bir süre sonra sahneye çıktı
yine bir gavurla
adam benim caz-dans hocamdı
ve eşcinseldi,
hanım oyuna davet etti
gittik seyrettik
>,
sonrası karışık
müstakbel 2 bölümün kronolojik sırası değişebilir
>,
kendine yeni bir sevgili buldu
Amerika’da bulaşıkçılık yaparak
onu müzik okuttu
geri döndüler
>,
sonra ünlü olduğu film geldi
az sonra da genç yaşta öldü
çok çok şaşarım
canlandırdığı eroinman kız hala domuz gibi sağ
>,
ölüm haberini alınca yutkundum
delireyazdım
bu öykücükler aklımdan hiç çıkmadı
>,
20 yıldan çok geçti
ya da bana öyle geliyor
affınıza sığınarak
bir mevtanın mahremiyetini ihlal ederek
onu yazıda ölümsüz kılmak için
melankoliyle bu ağıt-koşuğu yazdım
ama
bu insan gerçekten erken öldü
arkasında ıpıssız bir yalnızlık bırakarak
kimseler onu anlamadan,
vahşi bir Dünya’da
uygar kalmaya çabalarken
> ,
bir oyuncuydu
iyi oyuncu değildi
ama
ünlü bir oyuncu oldu
>,
onunla çok acaip bir öyküde karşılaştım
inanmamak serbest
>,
eski bir arkadaşın
o an için
eski sevgilisiydi
isteyerek kendi ayrılmıştı
ama
onu görmek istemişti
>,
saz’ist arkadaşım
beni de aldı yanına
ahşap bir villaya gittik
Boğaziçi’nin caanım yeşillikleri içinde
aç karnımızla
başka gavurların tokluklarını gördük
çatı katıydı
derin dondurucuda
sonsuz gıda vardı
beni en az 2 ay doyururdu
>,
konuştuk konuştuk
boş yere boş yere
ben bile bile
onlar bilmeden
ya da
bilmez gibi yaparak
sonuçta ikisi de oyuncu,
bir Artaud-Beckett oyunu melezi seyrederek
tek kişilik zorunlu seyirci hesabında,
geceyarısını geçti
istersek kalmamızı söyledi
ve birimizin 10 kişi sığar yatakta onla birlikte yatabileceğini,
arkadaşım yerde yattı
ben onun yanına sokak elbisemle kıvrıldım
düşümde onunla sevişip boşaldım
elim eline değmedi
bu öykünün boşluğu beni hala sarsar
>,
bir süre sonra sahneye çıktı
yine bir gavurla
adam benim caz-dans hocamdı
ve eşcinseldi,
hanım oyuna davet etti
gittik seyrettik
>,
sonrası karışık
müstakbel 2 bölümün kronolojik sırası değişebilir
>,
kendine yeni bir sevgili buldu
Amerika’da bulaşıkçılık yaparak
onu müzik okuttu
geri döndüler
>,
sonra ünlü olduğu film geldi
az sonra da genç yaşta öldü
çok çok şaşarım
canlandırdığı eroinman kız hala domuz gibi sağ
>,
ölüm haberini alınca yutkundum
delireyazdım
bu öykücükler aklımdan hiç çıkmadı
>,
20 yıldan çok geçti
ya da bana öyle geliyor
affınıza sığınarak
bir mevtanın mahremiyetini ihlal ederek
onu yazıda ölümsüz kılmak için
melankoliyle bu ağıt-koşuğu yazdım