Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

11 Haziran '11

 
Kategori
Güncel
 

Önce vicdanının sesini dinle

Önce vicdanının sesini dinle
 

Vicdan insanın ruhsal yapısında yer alan bir adalet duygusudur. Bu duygu insanoğlunun dünyada var oluşundan beri adaleti şekillendiren bir ilahi güçtür. Vicdanın şekillenmesi insanin yetişme tarzına, bulunduğu toplumdaki değer yargılarına, o insanın ekonomik ve sosyal konumuna, dini ve ulvi duygularına göre değişir.

İnsan olmak vicdan sahibi olmaktır. Vicdanlı olmak doğruları görmektir. Vicdan yaratanın sesi ve gerçeğin göstergesidir. İnsan tüm yaşamı boyunca dünyaya vicdanının gözü ile bakar, değerlendirir ve uygular.

Aklı yerinde olan tüm insanlar yaptığı haksızlıklar karşısında açıklasa da açıklamasa da vicdani rahatsızlık duyar. Bu duygu doğumdan ölümün son anına kadar sizi uyarır, yaptıklarınızın muhasebesini size yaptırır.

Başınızı yastığa koyduğunuzda, secdeye vardığında, ellerinizi tanrıya dua için açtığınızda, gücünüzü kaybettiğinizde ve son nefesinizde o vicdan denilen ilahi duygu her zaman sizden hesap sorar.

İnsan doğası gereği çoğu kez güçlü konumda iken yaptıkları hataları görmez. Karar ve uygulamaları ile zarar verdiğinin bile farkına varmaz. Hataları ile diğer insanlara zarar verirler.

Yapılan hatalar sonucu insanların işlerini kaybetmesine, yakınlarının acı çekmesine, ailelerinin dağılmasına, insanların ölümüne, çocuklarının aç, yoksul ve yetim kalmasına sebep olurlar. Bireyleri, toplumu, çevreyi ve ülkeyi zora sokarlar.

Kimi insan vicdan muhasebesi yaptığında insafa gelir, hatasını anlar. Kimi insan gözünü perdeleyen sefahat perdesi ile gücünü kaybedene kadar vicdanın gösterdiği doğru çizgiyi göremez. Yapılan hataları uygulamaları ve kararları söyleyen çevresini bile devre dışı bırakır ve hatta zarar verir. Çünkü o an vicdan denen insani duygu kaybolmuştur.

Eleştiren dost bile olsa doğrunun gösterilmesine tahammül edemez. Ne kadar dindar veya üstün insan tavırları içinde olsa bile o ilahi sese kulak vermez. Karakterim gereği, konumum gereği, kurallar gereği gibi kendi yarattığı dünyasında bir gerekçe bulmaya çalışır. O an vicdanı ile hesaplaşmaya bile gerek duymaz.

Geçmişten bugüne kadar sönen milyonlarca ocak, yok olan binlerce insan topluluğu, yıkılan yüzlerce devlet, vicdanını ve de insanlığını kaybeden bireyler ve yöneticiler yüzünden tarih sahnesinden silinmiştir.

Pek tabii ki bazen insanlar vicdansız davrananlara karşılık verirken de vicdansız davranma yolunu seçmektedirler. Bahane olarak yaşadıkları sıkıntıları göstermekte, intikam almakta, insanlıktan çıkmaktırlar. Bu birey için kişisel kin ve nefretin devamı, toplum için iç çatışmanın başlangıcıdır. Size haksızlık yapıldığında sizinde vicdansız davranmanızın açıklaması yoktur. Hata hata ile kapatılamaz. Dürüst olunmalı ve vicdan ile barışılmalıdır. Adaletin terazisi ile oynanmamalıdır.

Eğer demokrasi ile yönetiliyorsak bir ülkede vicdanın sesini dinleyeceğimiz önemli anlardan biri de toplumu etkileyecek dönemlerde alacağımız kararlardır. Çünkü alacağımız bir karar vereceğimiz bir oy o toplumun ve ülkenin geleceğini belirleyecektir.

Vicdani görevinizi yerine getirirken öncelikle şöyle bir kendinize ve çevrenize bakın. Cebinizdeki parayla hesaplaşın. Sokağa çıkın yakınınızdaki kahvehanede her yaştan insanla sohbet edin. Memura, işçiye, çiftçiye, bakkala, manava, kasaba ve okula giden öğrenciye halini sorun. Emekli amcamın, teyzemin derdini dinleyin.

Vaatleri bırakıp önce kendi durumunuzu, sonra verilen vaatlerin ne kadar gerçekçi olduğuna kıyaslayın. Bugün için size sağlayacaklarını değerlendirin. Ülkenin birlik ve beraberliğinin önemini dikkate alarak bu topraklar için şehitlerin neden verildiğini ve onlara ne kadar değer verildiğini unutmayın.

Size verilen hizmetleri, hak ararken karşılaştığınız muameleyi, ülke sorunlarına yaklaşımı, iktidar sahiplerinin yaptıklarına ve yarın için sizin ve ülke için yapacaklarına, hizmetlere ve yolsuzluklara göz atın. Hak ve adaletin ne denli dağıtıldığını düşünün. Toplumsal refahın ne kadar sağlandığına bakın.

Özetle hangi dinden, hangi mezhepten, hangi konumdan, hangi yapıda birey olursanız olun vicdanınızın sesini dinleyin. Aldığınız her kararda, yaptığınız her uygulamada, attığınız her adımda vicdanınızın sizi sorgulayacağını unutmayın.

Sahip olduğunuz güçle adaletten kaçabilirsiniz. Yaptığınız kötülükleri saklayabilirsiniz. Ama sizi izleyen vicdanınıza hesap vermekten ve ilahi adaletten kurtulamayacağınızı asla unutmayınız.

Eğer adaletin adil olduğu, halkın refah içinde yaşadığı bir ülke, ahlaki değerleri güzel bir toplum yaratmak istiyorsak. Öncelikle vicdanımızın sesinizi dinlemeliyiz. Hiç değilse bir birey olarak kendi görevimizi yerine getirmeli ve topluma örnek olmalıyız.

 

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara